Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/16143 Esas 2014/2746 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16143
Karar No: 2014/2746
Karar Tarihi: 11.02.2014

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/16143 Esas 2014/2746 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2013/16143 E.  ,  2014/2746 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK"nun 1007. maddesi uyarınca uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava, 4721 sayılı TMK"nun 1007. maddesi uyarınca uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; .... isimli şahsın Borçlu .... "tan olan alacağı nedeniyle icra takibine başvurduğu, .... . İcra Müdürlüğünce borçluya ait gayrimenkullerin tapu kayıtları üzerine haciz konulması için .... Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, Tapu Sicil Müdürlüğünce asıl borçlu 1953 doğumlu .... ve.... oğlu .... yerine 1962 doğumlu, .... oğlu .... adına kayıtlı bulunan .... Mahallesi, .... ada,.... parsel de bulunan .... Blok .... nolu bağımsız bölüm üzerine haciz şerhi konulduğu, taşınmazın yapılan açık artırma sonucunda 62.250,00-TL ihale bedeli karşılığıında davacıya satıldığı ve davacı adına tescil işlemlerinin yapıldığı, taşınmaz bedelinin bir kısmının borç karşılığında alacaklıya ödendiği, kalan kısmının da borçluya verildiği, durumu öğrenen asıl malikin ihalenin feshi talebinde bulunduğu ve .... . İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/403-610 sayılı kararı ile ihalenin feshine karar verildiği ve taşınmazın asıl malik adına tescil edildiği, söz konusu kararın da 08.10.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    4721 sayılı TMK"nun 38. maddesi "kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla Devletçe tazmin edilir" hükmünü; sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ise" tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur." hükmünü içermektedir.
    Dava konusu olayda, yanlış tapu kaydı üzerine haciz şerhi konulması ve taşınmazın ihale yoluyla davacıya satılması nedeniyle Devletin kusursuz sorumlu olduğu bir zararın oluştuğu muhakkak olup, bu zararın tazmininin ise devletten istenebileceği gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bu nedenle davalılardan Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacı ve davalı ... vekillerinin temyizine gelince;
    1)TMK"nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, Adalet Bakanlığının davalı sıfatı yoktur. Bu nedenle davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğinin düşünülmemesi,
    2) Hükmedilen bedele paranın icra veznesine yatırıldığı 12.05.2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
    Doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
    a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendindeki (dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (12.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden) rakam ve kellimelerinin yazılmasına,
    b) Aynı bendin sonuna gelmek üzre (davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine) ibaresinin eklenmesine,
    Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.