12. Hukuk Dairesi 2015/25266 E. , 2016/2663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlu vekilinin, itirazın iptali davasında, mahkemece 4.060,18 TL üzerinden takibin devamına karar verildiğini, ancak gerekçeli karara göre takibin devamına karar verilen bu alacağın, 1.425,00 TL"sinin asıl alacak, 2.635,18 TL"nin ise takip öncesi işlemiş faiz olduğunu, takip sonrası için, asıl alacak olan 1.425,00 TL üzerinden faiz yürütülmesi gerekirken, icra müdürlüğünce 4.060,18 TL üzerinden faiz yürütülerek faize faiz işletildiğini, takip sonrası %120 faiz işletilmesinin de yasaya aykırı olduğunu, 1.425,00 TL asıl alacak üzerinden %18 oranında faiz işletilerek hesap yapılmak sureti ile icra müdürlüğünce düzenlenen hesap tablosunun düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin kabulü ile asıl alacağın 1425,00 TL, işlemiş faizin ise 2.635,18 TL olduğuna ve sözkonusu asıl alacak miktarı üzerinden %18 faiz işletilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İcra müdürlüğünce, itirazın iptali ilamı doğrultusunda yapılan hesap ve bu yönde düzenlenen 06.09.2013 tarihli muhtırada, 4.060,00 TL asıl alacağa %120 yıllık faiz uygulanarak yapılan hesaplamaya göre bulunan 34.751,43 TL toplam bakiye borç tutarının ödenmesinin istendiği, belirtilen bu hesap ve muhtıranın şikayetin konusunu oluşturduğu tespit edilmiştir.
Takip dosyasının incelenmesinde; ödenmeyen aidat ve katılım payından kaynaklanan 5.104,02 TL asıl alacak ve 761,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.955,81 TL alacağın takip tarihinden itibaren %120 faizi ile birlikte tahsili için ilamsız takibe başlandığı, borçlu vekilinin yasal sürede borca, faize ve fer"ilerine itiraz ederek takibin durmasını sağladığı, alacaklının açtığı itirazın iptali davasına ilişkin .... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 28.06.2013 tarih ve 2012/742 Esas, 2013/390 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün incelenmesinde; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının (borçlunun) itirazının iptali ile 4.060,18 TL üzerinden devamına karar verildiği görülmektedir.
Alacağa ilişkin bu ilam, kesinleşmeden infazı mümkün kararlardandır. İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup dar yetkili icra mahkemesi yorum, tahmin ve takdir yoluyla hüküm kısmını değiştiremez (HGK"nun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar sayılı kararı). İcra müdürü de itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem yapamaz. Bu durumda, itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm kısmında 4.060,00 TL üzerinden takibin devamına karar verildiğine ve açıkça bu alacağın bir kısmının asıl alacak, bir kısmının da işlemiş faiz olduğu belirtilmediğine göre, 4.060,00 TL"nin tamamının asıl alacak olarak kabulü zorunludur.
O halde mahkemece, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, 4.060,00 TL"nin asıl alacak olarak kabulü ile bu miktara takip sonrası için TBK"nun 120. maddesi nazara alınarak, faiz işletilmek sureti ile işlemiş faiz hesabı yapılıp borç miktarı tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
L.B.