11. Hukuk Dairesi 2017/1428 E. , 2019/969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...(KAPATILAN) ....FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ...(Kapatılan) ....Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen .../.../2016 tarih ve 2015/127-2016/271 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı-karşı davalı ... ... SPL vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 05.02.2019 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı vekili Av.... ile davalı-karşı davacı vekili Av. Tuba Taşcı dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin... adına kayıtlı iken 07/08/1998 tarihinde devraldığı ve ... nezdinde 90663 sayı ile tescilli "PRESTIGE" markasının sahibi olduğunu, davalının bahse konu markanın kullanılmadığı gerekçesiyle ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 1998/172 esas ve 1999/353 karar sayılı dosyası ile açtığı marka iptal davasının reddedilerek kesinleştiğini, uluslararası düzeyde ticaret yapan müvekkilinin, Türkiye"de bir ortak bularak "PRESTIGE" markasını ülkemizde kullanma girişiminin, davalının bu markayı hukuka aykırı bir biçimde kullanması ve markanın hükümsüzlüğü için haksız davalar açması nedeniyle başarısızla sonuçlandığını ileri sürerek, 50.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, 14.07.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu 90663 nolu “PRESTIGE” ibareli markasına ilaveten müvekkili adına aynı sınıfta tescilli 2000/11870 nolu “prestige” ibareli markasından doğan haklara ve müvekkilinin “prestige” ibaresinden oluşan ticaret unvanından doğan haklarına, ...’nın haksız rekabete ilişkin hükümleri ve Paris Sözleşmesi hükümlerine dayandıklarını bildirmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacının devraldığı ve 1965 yılından bu yana tescilli "Prestige" markasını, tescilli olduğu emtialar için kullanmayarak, hem bu marka üzerinde tekel yarattığını, hem de başkaları tarafından kullanılmasına ve tesciline kötü niyetli olarak engel olduğunu, davacının kullanımı öğrendiği tarih olan 1999 yılından itibaren bir yılın geçmesiyle birlikte, davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını bildirerek, asıl davanın reddini savunmuş, karşı davada, davacı-karşı davalı adına 90663 sayı ile tescilli "PRESTIGE" ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada dayanak olan ve karşı davada iptali istenilen 90663 sayılı PRESTIGE ibareli markanın ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2005/385 sayılı dosyasında verilen karar ile hükümsüz kılındığı ve kararın kesinleşmesi üzerine terkin edildiği, anılan davanın açıldığı tarih olan 09/01/2002 tarihinden önceki dönemde, 1999 - 09/01/2002 tarihleri arasında söz konusu markayı davacı-karşı davalının kullandığını gösterir delil bulunmadığı, Yunanistan"da veya Türkiye dışındaki kullanımın 556 sayılı KHK"nın 14. maddesi kapsamında markanın kullanımı sayılmayacağı, davacı-karşı davalı tarafından sunulan faturaların ise dava açıldıktan sonraki döneme ait olduğu ve kullanım olarak değerlendirilemeyeceği, asıl davada 1999 yılı ile dava açıldığı tarih arasında davacının daha sonra iptaline karar verilen dayanak markasını kullanmadığı ve iptal koşullarının geriye yönelik olacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davaya konu marka ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin kararı ile hükümsüz kılındığından karşı davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı-karşı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere asıl davada davacı vekilince davacının hak sahibi olduğu 90663 sayı ile tescilli "PRESTIGE" ibareli markasına dayanılarak talepte bulunulmuş olup 14.07.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu 90663 nolu “PRESTIGE” ibareli markasına “ilaveten” davacı adına aynı sınıfta tescilli 2000/11870 nolu “prestige” ibareli markasına da dayanıldığı bildirilmiş ise de emsal Yargıtay içtihatlarında (Bkz. Yargıtay HGK 29.06.2011 tarih, 2011/1-364 E. 2011/453 K. sayılı ilamı) benimsendiği üzere, dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’83 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslahın; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup, iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının istisnalarından biri olmasına, ıslahla kastedilenin dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesi olup, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamasına göre davacı-karşı davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan ....037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 57,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalı ..."den alınmasına, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.