12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/29881 Karar No: 2014/4153 Karar Tarihi: 19.02.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/29881 Esas 2014/4153 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2013/29881 E. , 2014/4153 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi Hüküm : 2225 TL maddi, 12000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davalı vekilinin yüzüne karşı 27.12.2012 tarihinde verilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 29.01.2013 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE, Davacı vekilinin temyizine yönelik yapılan incelemede; Dairemizin 27.09.2012 tarih, 2012/19212 esas, 2012/20028 karar ile hükmolunan tazminatın az olduğu yönündeki bozma ilamına uyulduğu ancak; manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, hükmedilen miktarın bu ölçülere uymayacak şekilde fazla tayini, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 19.02.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Davacı hakkında açılan kamu davasında eylemi izinsiz dersane açmak olarak nitelendirilmek suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 263. maddesi uyarınca 100 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, davacı bu dosyada 1 yıl 16 gün tutuklu kalmış, mahkemece tutuklu kaldığı günler de nazara alınmak suretiyle, 12.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kişi özgürlüğü en temel insan hakkı olup, gerek uluslararası belgelerde gerekse ulusal düzenlemelerde en üst düzeyde koruma ve güvence altına alınmıştır. Devlet de yasal çerçevede başvurduğu bir takım koruma tedbirlerinden kaynaklanan zararları ödeme taahhüdü altına girmiştir. Bu zararları giderme yönteminden biri de uğranılan zararların ödenmesidir. Ancak bu zararın miktarı belirlenirken, özgürlüğe parasal bir değer biçilmesi mümkün olmadığından klasik tazminat davası mantığıyla konuya yaklaşılamaz. Açıkladığım nedenlerle, 1 yıl 16 gün tutukluluk için hükmedilen 12.000 TL manevi tazminatın, tutuklanma tarihinden itibaren hükmedilecek faiz miktarı da nazara alındığında 39.600 TL"ye ulaşmış olması fazla olarak kabul edilemeyeceğinden adil tatmini sağlayan bu miktarın yerinde olduğu kanatiyle bu yöndeki eleştiriye katılmamaktayım.