(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/33298 E. , 2013/4117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühürde sahtecilik, hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,
Sanığın eylemi 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu halde aynı Yasanın 202/2. maddesi gereği cezalandırılması ve adli sicil kaydında tekerrüre esas ilamı bulunduğu halde aynı yasanın 58. maddesinden uygulama yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından, temel cezadan anılan yasanın 62. maddesi gereği 1/6 oranında indirim yapılırken 10 ay hapis cezasında “ay” kelimesinin yazılmaması ise, yerinde giderilebilir eksiklik olarak değerlendirildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Emanetin 2005/2735 sırasında kayıtlı sahte plakaların dosyada delil olarak saklanması yerine yazılı şekilde karar verilmesi
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında sahte plakalarla ilgili bölümde “imhasına” kelimesinin çıkarılarak yerine “dosyada delil olarak saklanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,
Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas ilamı bulunduğu halde 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinden uygulama yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Sanığın soruşturmada suça konu aracın kapısını sac parçası ile açarak düz kontak yapmak suretiyle çaldığını, kovuşturma aşamasında ise; aracın kapısını küçük bıçak yardımıyla açarak düz kontak yapmak suretiyle aracı çaldığını beyan ettiği, olay yeri inceleme raporunda araç kaza yaparak durduğunda kontak anahtarının üzerinde olduğunun belirtildiği ancak bu anahtarın sonradan da yapılarak kullanılabileceği ihtimalinin bulunduğunun anlaşılması karşısında, aracın haksız ya da taklit anahtar ya da diğer aletle kilit açmak suretiyle çalındığına ilişkin delillerin neler olduğu tartışılıp açıklanmadan yetersiz gerekçeyle 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesinden uygulama yapılması,
2-5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesiyle uygulama yapılırken tayin olunacak temel cezanın 3 yıldan az olamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son. maddesi gereği ceza süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 25.02.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.