Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/368 Esas 2020/2445 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/368
Karar No: 2020/2445
Karar Tarihi: 12.03.2020

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/368 Esas 2020/2445 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık vize almak için Alman Başkonsolosluğu'na başvurduğunda sunulan belgelerin sahte olduğu tespit edildi. Sanık, belgelerin sahte olduğunu bilmediğini ve ücretini ödediğini savundu. Mahkeme, belgelerin asıllarını celp edip incelenmesi gerektiğini ve aldatıcılık niteliğinin tartışılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi ve karar bozuldu.
Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2018/368 E.  ,  2020/2445 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1) Sanığın vize almak amacıyla Alman Başkonsolosluğu"na başvurduğu sırada suça konu vergi mükellefi belgesi, oda sicil kayıt sureti ve Alman Task şirketine ait davetiye mektubunu ibraz ettiği, konsolosluk tarafından oda sicil kayıt suretinin Konya Sanayi Odası"na teyit amaçlı sorulduğunda sahte olduğunun anlaşıldığı, daha sonra yapılan yazışmalar sonucunda diğer belgelerin de sahte olduğunun tespit edildiği olayda; sanığın, yurtdışına çıkmak için ... isimli kişiyle anlaştığını, belgeleri onun hazırladığını, ücretini ödediğini, belgelerin sahte olduğunu bilmediğini savunması karşısında; suçun unsurlarının ve gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, ...’nın açık kimlik ve adres bilgileri sanıktan sorularak tespiti halinde CMK’nin 48. maddesi hatırlatılmak suretiyle tanık olarak beyanının alınması; sözkonusu konsolosluğa bu tür belgelerin ilgili mevzuat veya mutad uygulama gereği doğruluğunun araştırılıp araştırılmadığı sorulduktan sonra, araştırma zorunluluğu bulunduğunun tespiti halinde suça konu belgelerin hukuki sonuç doğurmayacağı ve bu anlamda aldatma niteliğinin bulunmayacağı; mutad araştırma yükümlülüğü olmadığının tespiti halinde ise, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu cihetle; suça konu belge asılları celp edilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin ne şekilde gerçekleştiğinin gerekçeli kararda tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulması, yasaya aykırı,
    2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.