16. Hukuk Dairesi 2016/7268 E. , 2020/165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 40 ada ...,... ada 3 ve 8 parsel sayılı sırasıyla 7.020.00, 17.572.00, 7.500.00, 16.912,00 ve 5.344,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 40 ada 33, 43, 45 ada 3 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş; 40 ada 43 parsel sayılı taşınmaz ise kadimden beri ... Mahallesi halkı tarafından otlakiye olarak kullanıldığı belirtilerek kamu orta malı otlakiye vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ... tarafından, davalılar Hazine, ..., Milli Parklar Müdürlüğü ile ... aleyhine ve ... tarafından ise Hazine ve ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve ..., ..., ... ve ...’ın da taşınmazların mera olduğu iddiası ile katılmış oldukları elatmanın önlenmesi ve tescil davaları, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Diğer taraftan 40 ada 43 parsel sayılı taşınmaz hakkında davacılar ... ve ... tarafından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayalı olarak açılan ve ..."ün aynı iddia ile katılmış olduğu dava dosyası da eldeki dosya ile birleştirilmiştir. Kadastro Mahkemesinde, dava dosyaları ve kadastro tutanakları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacılar ..., ... ve müdahil davacı ...’ün davalarının reddine; ..., ..., ... ve ...’ın davalarının kısmen kabulüne; davacı ...’ün davasının ise kabulüne, çekişmeli 40 ada 43, 45 ada 3 ve 8 parsel sayılı taşınmazların kamu orta malı olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine, 45 ada 3 ve 45 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan kavak ağaçlarının ... ve ..."a ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh edilmesine, 40 ada 33 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 40 ada 42 parsel sayılı taşınmazın ise hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ..., davacı ... mirasçısı ..., müdahil davacı ..., davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar ... ve ...’ın dava konusu 45 ada 3 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı Hazine ile ...’nın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, çekişmeli taşınmazların kamu orta malı niteliğinde mera oldukları dosya kapsamı ile belirlenmiş olup, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bu nitelikteki taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacaklarına ve zilyetlikle edinilebilmeleri mümkün bulunmadığına göre, bu taşınmazların üzerinde meydana getirilen muhdesatlara da hukuki değer verilemeyeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle, mahkemece, çekişmeli taşınmazların üzerinde bulunan muhdesatlar yönünden davacılar ... ve ... lehine şerh verilmiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmekte ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2-c bendinin 4. sırasındaki “...,...,... Köyiçi Mevkiinde kain ... ada 3 ve 45 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan kavak ağaçlarının ... ve ..."a ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh edilmesine” sözlerinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Dava konusu 40 ada 33 ve 42 sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yönünden ise; Mahkemece, çekişmeli 40 ada 33 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı ... lehine irsen intikal yoluyla iktisap koşullarının gerçekleştiği ve davalı ...’ın dayandığı tapu kaydının dava konusu 40 ada 42 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava, aktarılan dava niteliğinde olduğundan 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesi uyarınca re"sen araştırma ilkesine tabidir. Ne var ki, davalı ..."ın dayandığı 15.5.1976 tarih ve 16 sıra numaralı tapu kaydı yöntemince uygulanmamış, bilirkişilerin gösterdikleri sınır yerleri uzman fen bilirkişi raporunda denetime elverişli olarak gösterilmemiş, yargılama sırasında taşınmazın mera olduğu ileri sürülmesine karşın usulüne uygun olarak mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda komşu köyler halkından taraflarla akrabalık bağı bulunmayan mahalli bilirkişi dinlenilmemiş, tek ziraatçı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın niteliğinin ne olduğu, mera ya da devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadığı, taşınmaza komşu mera parseli mevcut ise bu taşınmazdan ne şekilde ayrıldığı somut olarak ortaya konulmadığı halde bu rapora itibar edildiği gibi, taşınmazların işlenmemiş olup, hali hazırda bitkisel üretim yapılmadığı belirtilmesine rağmen bu rapor şahıslar lehine yorumlanarak hükme esas alınmış, komşu parsel tutanak ve dayanakları getirtilip, bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiş ve dava konusu taşınmazlar yönünü ne gösterdikleri belirlenmemiş ve ayrıca bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, aktarılan dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ve dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları getirtilmeli, çekişmeli taşınmazları kapsayacak şekilde mera tahsisi bulunup bulunmadığı ilgili kurumlardan sorulup varsa tahsis kararı ve krokisi celp edilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte davalı ...’ın dayandığı tapu kaydının haritası mevcut ise bu harita uygulanıp, kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının bulunmaması ya da uygulama kabiliyetinin olmaması durumunda ise tapu kaydının hudutlarının mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı ve taşınmazların öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususlarında mahalli bilirkişiler ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraat bilirkişi raporunu da irdeler şekilde, taşınmazların tarımsal niteliğini bildirir, taşınmazların farklı nitelikteki bölümleriyle ve komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapılarını, eğimlerini, bitki desenini ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, komşularında mera parseli bulunması halinde bu parsellerden nasıl ayrıldıklarını, zirai durumlarını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden ise belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı ve varsa mera tahsis kararının kapsadığı alanı gösterir, yapılan keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ..., davacı ... mirasçısı ..., müdahil davacı ..., davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
3- Çekişmeli 40 ada 43 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın köy halkı tarafından hayvan otlatmak suretiyle kullanıldığı ve taşınmazda davacılar lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, otlak vasfı ile tespit edilen taşınmaz yönünden yöntemince mera araştırması yapılmamış; bu kapsamda komşu köyler halkından taraflarla akrabalık bağı bulunmayan mahalli bilirkişi dinlenilmemiş, ilk keşif sırasında dinlenen tanık beyanları ile son keşif sırasında dinlenen tanık beyanları çeliştiği halde bu çelişki üzerinde durulmamış; tek ziraatçı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın niteliğinin ne olduğu, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak ya da devletin hüküm ve tasarrufu altındaki diğer yerlerden olup olmadığı ve taşınmaza komşu mera parseli mevcut ise bu taşınmazdan ne şekilde ayrıldığı somut olarak ortaya konulmadığı halde bu rapora itibar edilmiş; komşu parsel tutanak ve dayanakları getirtilip, bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmediği gibi dava konusu taşınmazlar yönünü ne gösterdikleri belirlenmemiş ve bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları
olduğu halde hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ve dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları getirtilmeli, çekişmeli taşınmazı kapsayacak şekilde mera tahsisi bulunup bulunmadığı ilgili kurumlardan sorulup varsa tahsis kararı ve krokisi celp edilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı ve taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususlarında mahalli bilirkişiler ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraat bilirkişi raporunu da irdeler şekilde, taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, taşınmazın farklı nitelikteki bölümleriyle ve komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, komşularında mera parseli bulunması halinde bu parsellerden nasıl ayrıldığını, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden ise belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı takibe ve denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ..., davacı ... mirasçısı ..., müdahil davacı ...’ün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılar, müdahil ve Belediye Başkanlığına iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.