8. Hukuk Dairesi 2017/15544 E. , 2019/5590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı dava dilekçesinde ... ve ..."ın müşterek çocuğu olmasına karşın nüfus kayıtları arasında bağlantı bulunmadığını ileri sürerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava asliye mahkemesinin görevine giren nüfus kayıtlarının anne ve baba bağı yönünden düzeltilmesi davası olup, bu davalar verilecek karar itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden, anne ve baba olduğu iddia edilen kişilerin sağ iseler kendilerinin ölü iseler bütün mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekir. Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, bu davalarda Türk Medeni Kanunu"nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır.
Davacı ... dava dilekçesinde, ... ve ..."ın müşterek çocuğu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece; kısa kararda aynen "Gerekçesi sonradan yazılmak üzere; 1-Davacının davasının kabulüne, 2-... T.C. Kimlik nolu ... ve ... kızı davacı ..."ün nüfus kaydındaki baba isminin ... T.C. Kimlik nolu ... ve ... oğlu ..., anne isminin ... T.C. Kimlik nolu ... olduğunun tespitine, davacının anne ve babasının nüfus kayıtları arasında anne, baba ve kızı olduklarına dair ilişki kurulmasına,", hüküm fıkrasında ise, "1-Davanın kabulü ile, ... ili, Araç ilçesi, ... Köyü cilt 105, hane: 3 BSN.12"de kayıtlı bulunan ... T.C. Kimlik numaralı ... ve ... oğlu 01/07/1925 doğumlu İsmail Bildi ile, aynı hane 13 BSN."de nüfusa kayıtlı ... T.C. Kimlik nolu ... ve ... oğlu 10/12/1925 doğumlu ...i"nin kardeş olmadıklarının tespitine," karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere; kısa kararla gerekçeli karar arasında, farklı kişiler hakkında hüküm kurmak suretiyle, aykırılık oluşturulmuştur.
6100 sayılı HMK"nin 298/2. maddesine göre, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki uyumsuzluk mahkemelere olan güveni sarsar. Hükümlerin kurulmasında esas olan kısa karardır. Gerekçeli karar ile kısa kararın uyumlu olması gerekir. Bu konuya ilişkin 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; “1. Kısa kararla gerekçeli kararın aykırı olması bozma nedenidir. 2. Yerel mahkeme bozmadan sonra önceki kısa karara bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakimin vicdani kanaatine göre karar verebilir.” denilmiştir. Hüküm, bu nedenle HMK"nin 298/2. maddesine, tarih ve numarası anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak tesis edilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, HMK 294, 297 ve 298. maddelerine uygun şekilde, yukarıda açıklanan uyumsuzluk ve çelişkiyi giderecek şekilde, varsa diğer eksiklikleri de gidermek suretiyle davanın esası hakkında yeniden bir karar vermekten ibarettir. Hükmün açıklanan bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile, şimdilik sair yönleri incelenmeksizin, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.