1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12715 Esas 2016/14646 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12715
Karar No: 2016/14646
Karar Tarihi: 06.04.2016

1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12715 Esas 2016/14646 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin diplomasız olarak diş hekimliği mesleğine ilişkin herhangi bir muayene veya müdahale yapması veya diş hekimliği klinik hizmetleri ile ilgili işyeri açması durumunda cezai yaptırım uygulandığına dikkat çekerek, bu yaptırımın 1219 sayılı Tababet ve ... Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 41. maddesinde düzenlendiğini belirtmiştir. Mahkeme, sanığın diş hekimliği hizmetlerine ilişkin nitelikte malzemeleri ele geçirildiği ve sanığın eylemini, diş hekimliği klinik hizmetleri ile ilgili işyeri açması şeklinde kabul etmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı doğru bulunmuş ve temyiz isteği reddedilmiştir. Ancak, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmesi konusunda TCK'nın 53. maddesi uyarınca yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kanun maddesi olarak 1219 sayılı Tababet ve ... Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 41. maddesi ve TCK'nın 53. maddesi konusunda açıklama yapılmıştır.
19. Ceza Dairesi         2015/12715 E.  ,  2016/14646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    1219 sayılı Tababet ve .....Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun"un 41. maddesinde "Kişisel çıkar amacı olmasa bile diplomasız olarak diş hekimliği mesleğine ilişkin herhangi bir muayene veya müdahale yapan, diş hekimliği klinik hizmetleri ile ilgili işyeri açanların meslek icraları durdurulur. Bu kimseler hakkında üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur", hükmü karşısında; suçun seçimlik hareketli olduğu ve diplomasız kişinin muayene, müdahale veya diş hekimliğine ilişkin klinik işyeri açması şeklindeki eylemlerden herhangi birisini işlemesinin yeterli olacağı cihetle; somut olayda, sanığın kendi işlettiğini ikrar ettiği işyerinde mahkeme kararı ile yapılan aramada bilirkişi raporu ile tespit edilen diş hekimliği hizmetinde kullanılacak nitelikte malzemelerin ele geçirilmiş olması, malzemelerin ele geçme tarihinden daha önce diş hekimi Tuba Yayla" nın 12.11.2010 itibariyle suça konu işyerinde muayene ve tedavi işini bıraktığı yönünde dilekçe vermiş olması karşısında; sanığın eylemini, diş hekimliği klinik hizmetleri ile ilgili işyeri açması şeklinde kabul eden mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek,kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.