9. Hukuk Dairesi 2020/5734 E. , 2021/4067 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçi ile işveren arasında 15.07.2018-15.07.2020 tarihleri arası geçerli 2 yıl süreli sezonda 5.000,00 TL aylık kış ayları sezon bitimi 2.500,00 TL ücret karşılığında çalışmak üzere 28.06.2018 tarihli belirli süreli iş sözleşmesinin tanzim edildiğini, müvekkilinin davalı işyerinde belirli süreli iş sözleşmesi çerçevesinde asfalt plent operatörü olarak çalışmaktayken 27.08.2018 tarihinde işveren tarafından sigorta çıkışının yapılarak iş sözleşmesinin haksız bir şekilde feshedildiğini ileri sürerek ücret alacağı ve bakiye süre ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının haksız yere işten çıkarılmadığını, çalıştığı yerin asfalt plenti olup mevsimsel olarak açık kaldığını ancak bir asfalt ve yol ihalesi alındığında çalıştırılabildiğini, davacının alt taşeronun talebi üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu kaydının yapıldığını ancak o dönem asfalt ihalesinin alınmamış olması ve alt taşeron asfalt ihtiyacının bitmesi nedeni ile plentin kapatıldığını ve davacının da işinin sona erdiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı vekilinin istinaf başvurusunun yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmuş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Uyuşmazlık taraflar arasındaki iş sözleşmesi nedeni ile davacının bakiye süre ücret alacağına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 438/1. maddesinde, “İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirtilmiştir.
Bakiye süre ücreti tutarı tazminatın istenebilmesi için, iş sözleşmesinin haklı bir sebep bulunmaksızın işverence feshedilmiş olması gerekir. İşverenin feshi 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinde yazılı sağlık sebeplerine, ahlâk ve iyi niyet kuralları ile benzerlerine uymayan hallere veya zorlayıcı sebeplere dayanması halinde, sözleşmenin kalan süresine ait ücretler yönünden işçinin talep hakkı doğmaz.
Belirli süreli iş sözleşmesinde, feshin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 136.maddesinde sözü edilen ifa imkânsızlığına dayanması halinde bakiye süre ücreti ödenmesi gerekmez. İfa imkânsızlığı, edimin içeriği değişmeksizin borcun aynen yerine getirilmesinin olanaksız hale gelmesi olarak açıklanabilir.
İşçinin iş görme edimini ifa edememesinin, işverenin temerrüdünden kaynaklanması durumunda, sanki sözleşme devam ediyormuş gibi kalan süreye ait ücret ve diğer hakların ödemesi gerekecektir. İş Hukukunda ücret kural olarak çalışma karşılığı ödenir. Aksinin kanunda öngörülmesi ya da taraflarca açık biçimde kararlaştırılması gerekir. Bakiye süre ücreti eylemli bir çalışmanın karşılığı olmadığından, 4857 sayılı Yasanın 34. maddesinde öngörülen özel faiz uygulanmaz ve bu ücretlere ilişkin olarak sigorta primi ödenmesi de gerekmez.
6098 sayılı Kanun"un 438/2. maddesinde ise belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirileceği hususu düzenlenmiştir. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da iş arayıp aramadığı araştırılarak indirim yapılmalıdır.
İşçiye belirli süreli iş sözleşmesinin varlığına rağmen ihbar tazminatı ödenmişse bu tutarın, bakiye süre ücretinden gerekli indirimler yapıldıktan sonra kalan miktar üzerinden mahsup edilmesi gerekir. (Yargıtay 9. HD. 16.6.2008 gün 2007/16098 E, 2008/15750 K.).
Somut olayda davacı işçi 28.06.2018 tarihinde imzalanan belirli süreli sözleşmesi ile çalışmaya başlamış ve iş sözleşmesinin süresinden önce işveren tarafından feshine bağlı olarak bakiye süreye ait ücret isteminde bulunmuş, mahkemece belirli süreli sözleşme yapmayı gerektiren objektif neden bulunmadığı gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmiş, davacının bu yöndeki istinaf başvurusu da bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmiştir.
Sözleşmenin belirsiz süreli olduğu hususu davalı tarafça ileri sürülemeyeceği gibi objektif neden bulunup bulunmadığı hususunda mahkemece de resen değerlendirme yapılamaz. Bu nedenle sözleşmenin yapıldığı ve fesih tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438/2. maddesine göre işçinin, sözleşmenin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir araştırılmak suretiyle indirim yapılması gerektiği hususu göz önünde bulundurularak ve ödenen ihbar tazminatı varsa mahsup edilerek bakiye süre ücreti yönünden bir karar verilmelidir. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.