15. Ceza Dairesi 2014/20411 E. , 2017/10340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK.nun 158/1-d,35/1-2,62,52/2,53 maddeleri
2- TCK.nun 204/1, 62,53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Hükmedilen cezanın türü ve süresine göre sanık müdafii tarafından yapılan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ...’ün...Bankası ... şubesinde 250,000 TL tutarında kredi kullandığı, kredi borcuna yönelik borçlu şahısların farklı kişiler olduğu, katılan ...’ın alacaklı ve 1. ciranta olduğu 34 adet senedi teminat olarak verdiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine söz konusu senetler ile icra başlatıldığı, ancak hakkında icra takibi yapılan katılan ... tarafından takibe konu senetlerin ve 1.ciranta imzalarının da kendisine ait olmadığı yönünde imza inkarında bulunulduğu, suça konu senetler üzerinde yapılan bilirkişi incelemelerinde senetlerin ön yüzündeki yazı ve imza ile 1.ciranta ... adına atılan imzanın ...’a ait olmadığı, ancak 2.ciranta imzalarının sanık ... eli ürünü olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın savunmalarında; olay tarihinde çay kazanı pazarlama işini yapıyor olmaları nedeniyle Türkiyenin bir çok yerinde seyyar pazarlama elemanlarınca, şirketten prim almak için olmayan şahıslar üzerine satış yapıldığını, katılan ... ile bir süre ortaklık ilişkisine dayalı iş yapmaları nedeniyle suça konu müşteri senetlerinin kendilerine geçtiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması bakımından, suça konu 34 adet senette borçlu olarak gözüken 13 ayrı kişinin kimlik ve adres bilgileri araştırılarak tanık sıfatı ile duruşmalara çağrılıp ifadelerine başvurularak, senetlerin gerçek bir ticari ilişkiye dayanıp dayanmadığının tespit edilmesi, ayrıca; sanığın suça konu senetleri kullanmış olduğu kredi borcuna karşılık teminat olarak verilmiş olduğu...Bankası’nın cevabi yazılarında belirtilmesiyle birlikte, sanık tarafından bankaya ibraz edildikleri tarihler net olarak belirlenmediğinden, önceden ... borç için sonradan yapılan hileli hareketlerin dolandırıcılık suçuna vücut vermeyeceği nazara alınarak, suça konu senetlerin kredi kullanımı sırasında mı yoksa sonrasında mı verildiğinin, senetlerin banka kayıtlarına hangi tarihte geçtiğinin, borcu karşılamaya yeterli başkaca bir teminat alınıp alınmadığının ve kredilerin sanık hesabına ne zaman aktarıldığı hususlarının araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması.
Kabule göre de;
İcra takibinde bulunanın sanık olmadığı da dikkate alınarak, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-j maddesinde belirtilen tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.