14. Hukuk Dairesi 2017/1083 E. , 2020/7713 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19.01.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 132 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı lehine konulmuş olan 19.09.1966 tarihli 15.000.00TL miktarlı ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalının kim olduğu ve kimlik bilgileri tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... mevki 132 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerine 19/09/1966 tarih ve 10 yevmiye No"lu, 15.000,00 ETL tutarlı ve aynı yer 132 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerine 11/07/1961 tarih ve 10 yevmiye No"lu, 15.000,00 ETL tutarlı alacaklı Mehmet oğlu ... lehine konulan ipoteklerin kaldırılmasına, karar verilmiştir.
Hükmü, Hazine vekili temyiz etmiştir.
İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 15.000,00 ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur.
Ayrıca, bu tür davalarda husumetin doğrudan ipotek lehtarına yöneltilmesi gerektiğinden, maliye hazinesine gerekçeli kararın tebliği ve ek karar tesisi yolu ile husumet yöneltilmesi usul hükümlerine aykırıdır. Öncelikle, ipotek lehtarının tebliğe elverişli açık adresi araştırılmalı, ölü olması halinde mirasçıları tespit edilerek mirasçılarına husumet yöneltilmelidir. Tüm araştırmalara rağmen ipotek alacaklısı belirlenemediği takdirde kayyım tayin edilerek davanın kayyım huzuruyla görülmesi gerekir.
O halde mahkemece, dava konusu taşınmazda ipotek lehtarı olan ...’ın kendisine tebligat yapılmasına elverişli kimlik bilgilerinin olmaması nedeniyle, kendisine mal memurunun kayyım olarak tayiniyle temsili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, kimlik bilgilerin ve adresi belli olmayan ipotek lehtarına ilanen tebligat yapılarak, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Maliye Hazinesi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.