Esas No: 2022/1673
Karar No: 2022/12058
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1673 Esas 2022/12058 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/1673 E. , 2022/12058 K."İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2009 tarihli ve 2009/94 esas, 2009/1175 sayılı kararının, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 20/11/2013 tarihli ve 2012/22460 esas, 2013/35093 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2021 tarihli ve 2009/94 esas, 2009/1175 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/07/2021 tarihli ve 2021/516 değişik işsayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 11/01/2022 gün ve 25514/2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/01/2022 gün ve 2022/7624 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21/12/2020 tarihli ve 2020/24371 esas, 2020/19540 karar sayılı ilamında yer alan, "hükümlünün yargılama sırasında “antisosyal kişilik bozukluğu” olduğuna ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaması, ... suç tarihinden önce düzenlenen, hükümlüde “antisosyal kişilik bozukluğu (Kronik nitelik kazanmış)” olduğu ve askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık kurulu raporunun hükmün kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi karşısında; anılan raporun, 5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesi kapsamında yeni delil ortaya konulması olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesine göre hükümlünün suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenecek rapor ile tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2009 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından tanzim edilen 03/01/2014 tarihli raporda hükümlünün "antisosyal kişilik bozukluğu" şeklinde tanısı bulunduğundan askerliğe elverişli olmadığının tespit edildiği ve mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma incelemesine konu dosya daha önce Yargıtay 13. Ceza Dairesi tarafından incelenmiş olup, sanık ... hakkında İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2009 tarihli ve 2009/94 Esas - 2009/1175 Karar sayılı kararıyla hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 13. Ceza Dairesince 20/11/2013 tarihli ve 2012/22460 Esas - 2013/35093 Karar sayılı ilam ile düzeltilerek onandığının anlaşılması karşısında, kanun yararına bozma incelemesini yapma görevi Yargıtay Yüksek 13. Ceza Dairesine ait ise de, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 03.11.2020 tarihli ve 2020/245 sayılı kararı uyarınca, Yargıtay 13. Ceza Dairesine verilen ve bu dairenin arşivinde bulunun işler, 01.12.2020 tarihi itibariyle Yargıtay 6. Ceza Dairesine devredildiğinden, kanun yararına bozma incelemesini yapma görevi Yargıtay Yüksek (6.) Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.