Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/4033 Esas 2017/10323 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4033
Karar No: 2017/10323
Karar Tarihi: 08.05.2017

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/4033 Esas 2017/10323 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık İstanbul barosuna kayıtlı bir avukattır. Sanık, katılana sahte belgeler sunarak icra yoluyla satışa çıkarılan taşınmazları düşük fiyatlarla satın alabileceğini söyleyerek vekilliğini üstlenmiştir. Sanık, sahte belgeleri kullanarak katılanı dolandırmış ve 624.000TL haksız kazanç elde etmiştir. Sanığın savunması, katılanın beyanı ve tanık anlatımları gibi deliller incelendikten sonra nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olduğuna karar verilmiştir.
Mahkeme, sanığın suçunu işlediğine hükmederek TCK'nın 158/1-i, 62, 52, 53. maddelerine göre mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, sanığa verilen adli para cezasının belirlenmesi sırasında yeterli ve yasal gerekçe gösterilmemiştir. Bu nedenle, hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen adli para cezasının tayini bozulmuştur. Mahkeme kararı 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulsa da yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemekte ve adli para cezasına ilişkin sırasıyla \"120 GÜN\" ve \"100 GÜN\", \"2000 TL\" terimlerinin tamamen çıkartılması gerekmektedir. Bu şekilde düzenlenerek mahkeme kararı onanmıştır.
15. Ceza Dairesi         2015/4033 E.  ,  2017/10323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-i, 62, 52, 53. maddeleri gereği mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    İstanbul barosuna kayıtlı avukat olan sanığın katılana İstanbul Bağcılar"da bulunan ve icra yoluyla satışa çıkarılan taşınmazları katılan adına çok düşük fiyatlara satın alabileceğini söyleyerek vekilliğini üstlendikten sonra sahte olarak düzenlediği Bağcılar 1. İcra Müdürlüğünün 2007/12 talimat sayılı dosyasıyla satışına karar verilen taşınmazın kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporuyla aynı dosya üzerinden satışa karar verilen iki ayrı taşınmazın katılana 597.000 TL bedelle ihale edildiğine dair 2. açık artırma tutanağını ibraz ederek katılandan toplam 624.000TL tahsil ettiği ve bu şekilde haksız menfaat sağladığı iddia olunan olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamından, sanık tarafından katılana verilen Bağcılar İcra Müdürlüğüne yazılı bilirkişi raporu ve ikinci açık arttırma tutanağı belge asıllarının elde edilemediği, sanığın bu sahte belgeleri dolandırıcılık suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kullandığı, bahse konu icra dosyası içerisinde yer alan belgelerle sanığın katılana verdiği belgelerin tamamen farklı olduğu, sanığın bu sahte belgeleri katılana vererek, katılan adına bu taşınmazları almış gibi göstererek hileli eylemlerle kendisine menfaat sağladığı ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 GÜN" ve "100 GÜN", "2000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.