8. Hukuk Dairesi 2018/3755 E. , 2019/5525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebi yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, davacı ... adına açılmış, ...’un yargılama sırasında vefatı nedeniyle mirasçıları davaya devam etmiştir. Davacı ... vekili, vekil edeninin dava konusu 22 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalının ise dava dışı...’nun evlatlığı olduğunu,...’nun, sağlığında dava konusu taşınmazda bedelsiz olarak oturduğunu ve 10.9.2008 tarihinde vefat ettiğini ve tek mirasçı olarak davalıyı bıraktığını, vekil edeni taşınmazı satın aldığında, ...’in, yaşlılık aylığından başka bir geliri olmadığını beyan ederek vekil edeninden süre istediğini ve vekil edeninin de ...’e süre verdiğini, ancak ... tarafından vekil edeni aleyhine tapu iptali ve tescil davası açılması nedeniyle vekil edeninin de ecrimisil talebinde bulunduğunu açıklayarak, davalının dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine ve 24.10.2005 - 23.2.2010 tarihleri arasında taşınmazın getireceği 8.000 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, 29.4.2014 tarihli dilekçesi ile talebini 11.882 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, taraflar arasında devam eden tapu iptali ve tescil davası nedeniyle taşınmazın mülkiyeti konusunda ihtilaf bulunduğunu, muris ...’in ölümünden sonra vekil edeninin taşınmazda hiç kalmadığını ve taşınmazı teslim alabileceğini yazı ile davacıya bildirdiğini, taşınmazın murisin ölüm tarihi olan 10.9.2008 tarihinin çok öncesinden beri boş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, meni müdahale talebi yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın kabulü ile 8.000,00 TL’nin dava tarihi olan 15/02/2010 tarihinden itibaren, 3.882,00 TL"nin ıslah tarihi olan 29/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Her ne kadar Mahkemece, 11.882,00 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma ecrimisil talebi yönünden hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki;
Davaya konu taşınmaz, davacı tarafından 24.8.2005 tarihinde satın alınmış olup, davacı vekili; vekil edeni taşınmazı satın aldığında, ...’in, yaşlılık aylığından başka bir geliri olmadığını beyan ederek vekil edeninden süre istediğini ve vekil edeninin de ...’e süre verdiğini, ancak ... tarafından vekil edeni aleyhine tapu iptali ve tescil davası açılması nedeniyle vekil edeninin de ecrimisil talebinde bulunduğunu beyan ettiğine göre, davalı murisi ...’in, tapu iptal ve tescil davasına ilişkin dava dilekçesinin davacıya tebliği tarihine kadar, davacı tarafın muvakafatı ile taşınmazı kullandığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca yargılama sırasında dinlenen davalı tanıklarından ... öldükten 2-3 gün sonra biz uyuşmazlık konusu evi boşalttık, çünkü taraflar arasında uyuşmazlık vardı, bir problem olur diye 2-3 gün sonra evi boşalttık, davalı söz konusu taşınmazı hiç kullanmadı, kiraya verilmedi, bahse konu evde ... teyze oturuyordu, o öldükten sonra 2-3 gün sonra evi boşalttık” şeklinde beyanda bulunmuş, diğer davalı tanığı ... ise; “..."ın iki evi vardır, biri köydedir, biri de Maltepededir, bahse konu evde hiç bir zaman oturmadı, muris ... hanım tek başına oturdu…….
ölümünden 2-3 gün sonra evi boşalttılar, evi boşaltırken hatta karşı komşusu bize çay getirdi, ben karşı tarafı çok iyi tanımam, ancak ben evin boşaltıldığını ablamların karşı tarafa söylediğini biliyorum. Ama kime söylediğini bilmiyorum. Muris ... evin kendisine ait olduğunu düşünüyordu. Aralarında ihtilaf olduğunu, murise evden çıkmasının söylendiğini duymadım” şeklinde beyanda bulunmuş, davalı taraf da, cevap dilekçesinde, ...’in ölümünden sonra, davacı tarafa evin teslim alınabileceğinin yazı ile bildirildiğini beyan etmiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, az yukarıda değinilen, tapu iptal ve tescil davası, dinlenen davalı tanık beyanları, tarafların dayandığı ihtarlar, davacı taraf da tanık deliline dayanmış olmakla davacı tarafın tanık delili, dosya kapsamında toplanmış ve toplanacak deliller bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle, davalı tarafın işgalinin başlangıç ve bitiş tarihi duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edildikten sonra hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, eksik araştırma, inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.