Esas No: 2020/3180
Karar No: 2021/106
Karar Tarihi: 25.01.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3180 Esas 2021/106 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3180
Karar No : 2021/106
KARAR DÜZELTME
İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı ısrar kararının bozulmasına ilişkin 02/06/2020 tarih ve E:2019/3321, K:2020/819 sayılı karara karşı, davacı karar düzeltme isteminde bulunmaktadır.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen Kanun maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymamaktadır.
Bu nedenle kararın düzeltilmesi isteminin REDDİNE, 25/01/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararın düzeltilmesi istemine konu edilen 02/06/2020 tarih ve E:2019/3321, K:2020/819 sayılı kararındaki "karşı oy" gerekçesi doğrultusunda kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
KARŞI OY
XX- Dava, KPSS 2013/1 yerleştirme sonuçlarına göre Kilis iline ilk yardım ve acil bakım teknisyeni olarak yerleştirilen davacının, tercih işlemlerinin son günü itibarıyla 18 yaşını tamamlamadığı ve aynı tarih itibarıyla kazai rüşt kararı da almadığından bahisle, atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Anayasa'nın "Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler" üst başlıklı Üçüncü Bölümü'nde yer alan 48 inci maddesinde; herkesin dilediği alanda çalışma hürriyetine sahip olduğu hükmüne yer verilmiş, 49 uncu maddesinde ise; çalışmanın, herkes için bir hak ve ödev olduğu vurgulanmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Memuriyete girişte yaş" başlıklı 40 ncı maddesinde, genel olarak 18 yaşını tamamlayanların Devlet memuru olabileceği, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerin ise, en az 15 yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanunu'nun 12. maddesine göre kazai rüşt kararı almak şartıyla Devlet memurluklarına atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Anayasamızda "hak ve ödev" olduğu vurgulanan çalışma hakkından kamu görevlisi/kamu çalışanı statüsüylü yararlanabilmenin koşul ve ilkeleri, genel olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve bu Kanun'a dayanılarak yürürlüğe konulan yönetmeliklerle düzenlenmiştir.
657 sayılı Kanun'un Devlet memurluğuna alınacaklarda aranılacak genel ve özel şartların belirlendiği 48 inci maddesinin birinci fıkrasının A-2 numaralı bendinde; "Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak" düzenlemesine yer verilmek suretiyle Devlet memurluğuna alınmak için öngörülen yaş şartı hususunda Kanun'un 48 inci maddesine atıf yapılmıştır. Her iki maddede yer verilen düzenleme; Devlet memuru olabilmek için öngörülen yaş koşuluna ilişkin bulunmaktadır.
Yukarıda metnine yer verilen anayasal ve yasal düzenlemeler kapsamında "Devlet memuru olma" durumunun nasıl gerçekleştiğinin, başka bir ifadeyle bu statüye hangi durumda girildiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Memur hukukunu düzenleyen temel ve referans kanun olan Devlet Memurları Kanunu incelendiğinde, Devlet memurluğu sıfatını kazanma durumunun ilk defa, yeniden, açıktan atama suretiyle ya da Kanun'da belirtilen diğer durumlarda, kamu kurum ve kuruluşlarındaki bir kadroya atandıktan sonra "memur" sıfat ve unvanının, atanılan göreve "başlama" ile kazanıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla; 657 sayılı Kanun'un 48 inci ve 40 ncı maddelerinde öngörülen yaş koşulunun, kişinin memur sıfatını kazandığı esnada aranması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Devlet memurluğuna atanma sürecinin bazı seçme ve eleme sınavlarından sonra gerçekleşeceği kuşkusuzdur. Bazı durumlarda bu süreçlerin beklenenden uzun zaman alabildiği ise yargı mercilerine intikal eden davalar dolayısıyla bilinen bir gerçektir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda, esasen atamanın yapılacağı/yapıldığı tarih itibariyle yaş şartını taşıyan bir kısım adayların, tercih işlemleriyle ilgili başvuru tarihi itibariyle bu koşulu taşımamaları nedeniyle Devlet memuru olabilmek için başvuruda bulunamadıkları, bu nedenle de anayasal bir hak olarak düzenlenmiş bulunan çalışma haklarının idari süreçler nedeniyle kısıtlanabildiğine, bu haktan yararlanamadıklarına tanık olunmaktadır. Belirtilen şekilde ortaya çıkması muhtemel haksızlıkların önlenmesini sağlayacak bir sistemin kurulması ise kamu idaresinin görevidir.
Davacı, kamu personeli seçme sınavından aldığı puan uyarınca Devlet memuru olabilme hakkını elde etmiş olmasına rağmen Kamu Personeli Seçme Sınavı KPSS-2013/1 Tercih Kılavuzu'nda yer verilen yaş şartı ile ilgili düzenlemeyi tercih işlemlerinin son günü itibariyle karşılamadığı belirtilerek bu haktan yararlandırılmamış, atamasının yapıldığı kurumdaki görevine başlatılmamıştır. Sözü edilen tercih kılavuzunun "Başvuru Genel Şartları ve Diğer Hususlar" başlıklı bölümünde; "İlan edilen kadro veya pozisyonlara atanmak için başvuracak adayların aşağıdaki genel şartlara sahip olmaları gerekmektedir." denildikten sonra bu koşullar arasında "Kazai rüşt kararının tercih işlemlerinin son günü itibariyle alınmış olması gerekmektedir" şartına da yer verilmiş ve kılavuzun "Genel Bilgiler, Temel İlke ve Kurallar" başlıklı kısmının 3.1 işaretli kısmında, tercihlerin 24 Haziran - 3 Temmuz 2013 tarihleri arasında yapılacağı belirtilmiştir. Davacı, kazai rüşt kararı alabilmek amacıyla 09/07/2013 tarihinde ... Sulh Hukuk Mahkemesi'ne müracaat etmiş ve adı geçen mahkemenin aynı tarihli kararıyla davacının ergin kılınmasına karar verilmiş bulunmaktadır. Bu aşamadan sonra, davacının atandığı göreve başlamak üzere 15/07/2013 tarihinde yaptığı müracaat üzerine tesis edilen dava konusu işlemle; tercih işlemlerinin son günü olan 03/07/2013 tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmadığından ve aynı tarih itibariyle kazai rüşt kararı da almadığından bahisle yerleştirildiği kuruma atanamadığı bildirilmiştir.
Dava konusu olayda; davacının Devlet memuru olabilmek için aranan yaş koşulunu taşımadığı tarih olarak belirtilen 03/07/2013 tarihi, davacının Devlet memurluğuna başlama tarihi değil kamu personeli seçme sınavında aldığı puan uyarınca atanabilecek durumda olduğu kurumlarla ilgili tercihte bulunabileceği sürenin son günü olduğundan bu tarih "devlet memuru olma" tarihi olarak kabul edilmemelidir. Çünkü davacı bu tarih itibariyle "memur" statüsüne girmemektedir. Başka bir anlatımla söz konusu tarih, memuriyete atanma işlemlerinin ikmal edilmesi ile ilgili son tarih olduğundan, 657 sayılı Kanun'da öngörülen yaş koşulunun bu tarih itibariyle sağlanıp sağlanmadığının aranmaması gerekmektedir. 4 Temmuz 2013 tarihinde atamasının yapılmasının ardından, davacının memuriyete başlama amacıyla düzenleyerek yerleştirildiği kurumuna sunduğu Atama Başvuru Formu'nun düzenlendiği 15 Temmuz 2013 tarihi itibariyle Kanun'un öngördüğü yaş (kazai rüşt kararı almış olmak) şartını sağladığı ise tartışmasızdır.
Bu durumda; 657 sayılı Kanun'un 40 ncı maddesinde "memur olmak için" öngörülen yaş koşulunun, Devlet memurluğu için tercihlerin yapılacağı son gün olarak duyurulan tarihte sağlanmadığından bahisle davacının yerleştirildiği kurumdaki görevine başlatılmamasına dair işlemde hukuka uygunluk bulunmaması nedeniyle, söz konusu işlemin iptaline dair ilk derece mahkemesi ısrar kararının yukarıda açıklamaya çalıştığım gerekçeler doğrultusunda onanmasına karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatinde olduğumdan, söz konusu kararın temyiz edilmesi üzerine Kurulumuz'ca verilen bozma kararına yönelik karar düzeltme talebinin reddine dair çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.