17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10250 Karar No: 2016/8906 Karar Tarihi: 13.10.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/10250 Esas 2016/8906 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/10250 E. , 2016/8906 K.
"İçtihat Metni"
...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; mülkiyeti ... ve ...’ın sevk ve idaresindeki ...plaka sayılı araç ile 19/10/2009 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaya kaldırımına çıkıp kaldırımda yürüyen ...’e çarpması sonucu meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını beyanla 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 12.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 6098 sayılı TBK m. 56 maddesi gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK m. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar ...
sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dosya kapsamından, davacı ..."nin kaza nedeniyle tibia kırığı ve dalağın tamamı ile karaciğerin bir bölümünün alındığı buna göre, kaza sonucunda vücut fonksiyonlarında % 26,2 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu anlaşılmaktadır. O halde, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen yaralanan ...için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, açıklanan dosya kapsamına uygun düşmeyen miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.