Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10158
Karar No: 2013/13353

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/10158 Esas 2013/13353 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapuda yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi talebiyle açılan davada, mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taşınmazların tapuya tescili sırasında kişisel bilgilerin yanlış işlenmesi kayda eksik ya da hatalı işlenmesini oluşturur. Kayıt bilgisinin düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi gerekir. Bu tür işler çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde görülür. Kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteminin tapu maliki ya da mirasçılardan biri tarafından yapılması gereklidir. Ayrıca, ortaklardan her biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Talebin kanunen gereği yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır. 6100 sayılı HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince dava, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gereklidir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nin 382/9-ç, 12 ve geçici birinci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası.
1. Hukuk Dairesi         2013/10158 E.  ,  2013/13353 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAYINDIR SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 06/05/2013
    NUMARASI : 2013/88-2013/269

    Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Talep, tapu kaydına  yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    İlgili Tapu Sicil Müdürlüğü,  davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, İlgili Tapu Sicil Müdürlüğü  vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür.
    Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.
    Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
    HMK"nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla  yöneltilerek yapılması gerekir.
    Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
    1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.   
    2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
    3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
    4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
    5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
    Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
    Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı, maliki olduğu 19 ve 38  parsel sayılı  taşınmazların tapu kaydında baba adının ve doğum tarihinin  yanlış yazıldığını ileri sürerek, nüfus kaydına uygun olarak tapu kayıtlarının  düzeltilmesine karar verilmesi isteği  ile eldeki davayı açmıştır.Ne var ki, mahkemece yukarıda belirtilen ilke ve olgular doğrultusunda hükme elverişli bir inceleme ve araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Şöyleki, kadastro tespit tutanaklarına göre, davaya konu taşınmazların  zilyetliğe dayalı olarak, 20 yılı aşkın zamandan beri nizasız ve fasılasız  malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda bulundurduğu açıklanarak,   A... kızı 1944 doğumlu G... A...adına 25.5.2007 tarihinde tespit edildiği ve 16.8.2007 tarihinde kesinleştiği; davacının ise nüfus kayıt bilgilerine göre, Osman kızı 3.9.1962 doğumlu G... A... isimli kişi olduğu; Mahkemece, kadastro tespit tutanaklarındaki kimlik bilgileri ile nüfus kayıt bilgileri arasındaki  çelişki giderilmeksizin  neticeye gidildiği anlaşılmaktadır.
     Hal böyle olunca;yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırmanın yapılması,  yerinde keşif yapılması, kadastro tespit tutanak tanıklarının keşif mahallinde dinlenmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, davaya konu taşınmazların malikinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle  hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.09.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi