11. Ceza Dairesi 2017/16963 E. , 2020/2439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
7201 sayılı Tebligat Kanunu‘nun 11. maddesindeki "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." hükmüne aykırı olarak yoklukta verilen kararın, şikayetçi kuruma yapıldığı ve bu nedenle usulsüz olduğu anlaşılmakla, şikayetçi vekilinin öğrenme üzerine verdiği temyiz dilekçesi süresinde kabul edilerek ve yüklenen suçtan doğrudan zarar gören ve 17.02.2014 havale tarihli dilekçe ile katılma isteminde bulunduğunu bildiren şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK"nin 260. maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu anlaşılmakla 5271 sayılı CMK"nin 237/2 maddesi uyarınca şikayetçi kurumun katılan, vekilinin de katılan vekili olarak davaya kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığından tebliğnamedeki (2-a) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1) Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanığın suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suça konu olan faturaları düzenleyen mükelleflerden ... Asansör ... Ltd.Şti. hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının da ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, ... Asansör ... Ltd.Şti. ve Başkent Dekorasyon ... Ltd. Şti. hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen şirket ve kişilere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanana ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, daha sonra, faturaları düzenleyen şirketler ve kişiler ile sanığın ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi,
2) Kabule göre de;
a- Sanığın mahkumiyetine hükmedildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
b-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Fethiye 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 25.05.2006 tarih ve 2006/16 Esas, 2006/482 sayılı kararın kesinleşme ve infaz şerhli ilamı getirtilip kesin nitelikte olup olmadığı, tekerrüre esas oluşturup oluşturmadığı araştırılmadan 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi, yasaya aykırı,
c-Hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz talebi bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.