Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2016/333 Karar No: 2017/1787 Karar Tarihi: 20.12.2017
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/333 Esas 2017/1787 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 3. İş Mahkemesi tarafından verilen işçilik alacağı davasıyla ilgili karar, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş, ancak yeniden yapılan yargılamada önceki kararda direnildiği belirtilerek kararın temyizi istenmiştir. İş mahkemesi kararlarının temyiz süresi ile ilgili olarak İş Mahkemeleri Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu arasında bir çelişki yoktur. İş mahkemelerinde karşı temyiz yolu ile temyiz hakkı tanınmasa da HUMK’nın temyize ait hükümlerinde bunu engelleyen bir hüküm bulunmadığı için temyiz dilekçelerinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa temyiz dilekçesine karşı cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunma hakkı tanınması gereklidir. Kararda geçen kanun maddeleri 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesi ile 1086 sayılı HUMK'nın 433/1. maddesidir.
Hukuk Genel Kurulu 2016/333 E. , 2017/1787 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.02.2014 gün ve 2012/302 E., 2014/192 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 17.06.2014 gün ve 2014/14163 E. 2014/17636 K. sayılı ilamı bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Mahkemece verilen hüküm, temyiz edilmesi üzerine yukarıda başlıkta belirtilen karar ile bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece kararda direnilmiş, direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İş mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süresi 30/1/1950 tarih ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 2/3/2005 tarih ve 5308 sayılı Kanunla değişmeden önceki 8. maddesine göre belirlenmekte ise de, temyiz usul ve işlemlerinde 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nın hükümleri uygulanmaktadır. Her ne kadar uygulamada iş mahkemesinde karşı temyiz yolu ile temyiz hakkı tanınmamakta ise de gerek iş hukuku mevzuatında gerekse de HUMK’nın temyize ait hükümlerinde bunu engelleyen bir hüküm bulunmadığı açıktır. Bu nedenle 6217 sayılı Kanun"un 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfiyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 433/1. maddesi gereğince temyiz dilekçelerinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa temyiz dilekçesine karşı cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunmak hakkının tanınması gereklidir. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan incelemede; Davalı vekiline ait temyiz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Temyiz eden davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçelerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu “Geçici madde 3” atfiyla uygulanmakta olan HUMK’nın 433. maddesi gereğince davacı vekiline Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat dikkate alınarak tebliğ edilmeli ve yasal süre beklenildikten sonra Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmelidir. Açıklanan nedenle eksiklik giderildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.