Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı vekilinin temyizine gelince; 1) 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmi Gazetede yayımlarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun "2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendindeki "tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder." hükmü uyarınca, dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut şerhin hükümsüz kalacağı ve değerinde herhangi bir azalışa sebebiyet vermeyeceği dikkate alınarak, bu hususta bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile değer azalışına göre bedel belirleyen raporun hükme esas alınması suretiyle bedel tespiti, 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 06.08.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.