Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6323
Karar No: 2011/72
Karar Tarihi: ...01.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6323 Esas 2011/72 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davalıların tapu kayıtlarındaki yanlışlığı gerekçe göstererek davacının tapu iptali ve tescil davasını reddetti. Ancak davacının belirttiği ada ve parselin yanlış gösterilmesi durumunda da yapılacak keşif sonrasında uyuşmazlık konusu taşınmazın yine aynı yer olduğunun tespit edilmesi gerektiği belirtildi. Davacının savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle mahkeme kararı usul ve kanuna aykırı bularak bozdu. Konu ile ilgili kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 713/3 ve Kadastro Kanunu'nun 35. Maddesi olarak belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2010/6323 E.  ,  2011/72 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.02.2008 gün ve 477/... sayılı hükmün ..."ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    ..K A R A R

    Davacı vekili, kadastro tespit çalışmaları sırasında vekil edenine ait 130 ada 134 sayılı parselin ... Hazinesi adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın vekil edeninin murislerinden kaldığını, taşınmazın köyde yapılan tarım reformu çalışmaları sırasında vekil edenine bırakıldığını, ... yılı aşkın bir süreden beri vekil edeni ve murisleri tarafından kullanıldığını açıklayarak ... adına bulunan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildiğini, bu nedenle açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydının kadastro çalışmalarında herhangi bir parsele revizyon görmediğini, böyle bir ada ve parselin varlığının da kanıtlanamadığını gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/... ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun ....maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmişse de; mahkemenin bu gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu parseli 130 ada 134 sayılı parsel olarak göstermiştir. ... Kadastro Müdürlüğünün 29.....2007 tarih ve 06/1058 sayılı karşılık yazılarında; ... Köyü’nde kadastro parselinin 130 ada 89 nolu parselde bittiğini, aynı ada 134 nolu parselin bu nedenle olmadığını bildirilmiştir. Bunun yerine 130 ada 34 nolu parselin kadastro tutanağı ile tapu kaydının gönderildiği ve bu parselin de ... adına ham toprak niteliğiyle kayıtlı bulunduğu gelen kadastro tutanağı kapsamı ile tapu kaydından anlaşılmıştır. 27.02.2008 tarihli yargılama oturumu tutanağına göre, mahkemece, durum davacı vekilinden sorulmuş, davacı vekilinin gelen kayıtlara bir diyeceği olmadığını, taşınmazın ada ve parsel numarasını
    vekil edeniyle görüşüp bildirmesi için süre verilmesini istemiş, ancak davacı vekiline istenilen bu imkan tanınmadan aynı yargılama oturumunda az önce açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde belirtilen 130 ada 134 nolu parsel yok ise de aynı ada 34 sayılı parselin bulunduğu ve bu taşınmazın da ... adına ham toprak niteliğiyle kayıtlı olduğu anlaşıldığına göre durumun yapılacak keşif sonucu açıklığa kavuşturulması gerektiği halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Dava dilekçesinde gösterilen ada ve parsel maddi hata sonucu yanlış gösterilmiş olsa bile yapılacak keşifte uyuşmazlık konusu yapılan taşınmazın aynı yer olduğu ve değişmediği anlaşıldığı takdirde teknik bilirkişice belirlenecek ada ve parsel çerçevesinde, iddia ve savunma da göz önünde tutularak mahkemece araştırma ve inceleme yapılması zorunlu hale gelir. ... uygulaması da bu yöndedir. Ada ve parselin hatalı gösterilmiş olması davanın reddini gerektirmez. Kaldı ki, davacı vekili doğru ada ve parselin bildirilmesi için gerekli sürenin verilmesini istemiş, ancak mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir ara kararı verilmeden doğrudan davanın reddi yoluna gidilmiştir. Bu husus Anayasanın 36.maddesi uyarınca savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurmaktadır.
    Şu halde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle keşfin yapılması, davacının iptal ve tescilini istediği yerin 130 ada 34 nolu parselin kapsadığı yer olup olmadığının saptanması, aynı yer ise bu ada ve parsel esas alınarak iddia ve savunma doğrultusunda gerekli deliller toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken böyle bir ada ve parselin (130-134 P.) bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve ...,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine ....01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi