11. Hukuk Dairesi 2018/3984 E. , 2019/961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen .../07/2015 tarih ve 2012/164-2015/569 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davalarda davacı ... vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 05.02.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl-birleşen davada davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı ... vekili asıl davada, davalının müvekkilinin de ortağı bulunduğu...Tıbbi Teknik Tekstil San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’de 03.....2001 tarihinden 18.07.2003 tarihine kadar tasfiye memuru olarak görev yaptığını ve 18.07.2003 tarihinde bu görevinden istifa ettiğini, davalının tasfiye memurluğu görevini yaptığı dönem içerisinde müvekkili lehine yevmiye defterine 30.....2001 tarihi itibarı ile muvakkat ödeme girmesine rağmen davalının hiç bir zaman müvekkiline ödemede bulunmadığını, ödendiğini iddia ettiği paraların zimmetinde olduğunu, davalının şirketin tasfiye dönemi içerisinde basiretli bir iş adamı gibi davranmayarak gerekli önlemleri almadığını, şirketi zarara uğrattığını, davalının müvekkiline ödemediği paraların tahsili için aleyhinde icra takibi yapıldığını, takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek davalının ...
1.İcra Müdürlüğünün 2006/9259 sayılı dosyasına karşı yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 inkar tazminatına davalının mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı ... vekili birleşen ... ....Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/88 sayılı dava dosyasında, davalının tasfiye memurluğu görevini yaptığı dönem içerisinde müvekkili lehine yevmiye defterine 20.02.2002 ve 30.04.2002 tarihleri itibarı ile muvakkat ödeme girmesine rağmen müvekkiline ödemede bulunmadığını, müvekkiline ödemediği paraların tahsili için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek davalının ... 20 İcra Müdürlüğünün 2007/1527 sayılı dosyasına karşı yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı şirket vekili birleşen ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/674 Esas sayılı dosyasında, davalının tasfiye memurluğunu yaptığı sırada şirket ile ilgisi olmayan bazı harcamaları şirket hesabından yaptığını, şirket hesabına girmesi gereken tahsil edilen bir kısım paranın şirket hesabına girmediğini ileri sürerek, 7.552,06 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı şirket vekili birleşen ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/87 Esas sayılı dosyasında, tasfiye memuru olan davalının yedinde bulunan stokları şirkete teslim etmediğini, bu stok mallarının değeri üzerinden başlatılan icra takibine yapılan itirazın yersiz olduğunu, tasfiye memurunun basiretli davranmadığı gibi kötü niyetli hareketleri ile şirkete zarar verdiğini ileri sürerek, ... 20. İcra Müdürlüğü"nün 2007/710 Esas sayılı dosyasında davalının itirazlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, açılan asıl ve birleşen davaların zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, tasfiye memurunun sorumluluğu ile ilgili açılan davalarda zararın ve failin en geç ....11.2003 tarihinde öğrenildiği, buna göre iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde alacağın talep edilmediği, süresinde zamanaşımı def"inde bulunulduğu, TCK hükümleri gereği tipe uygun ve sıfatına göre işlenebilen bir suç da söz konusu olmadığından olayda ceza zamanaşımının dikkate alınamayacağı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Asıl ve birleşen davalar, limited şirket tasfiye memurunun sorumluluğuna dayalı alacakların tahsili amacıyla girişilen icra takiplerine itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
Dava ve takip tarihlerinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı ..."nın 224. maddesinde “Kanun, şirket mukavelesi veya iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlere aykırı hareket ederek üçüncü şahısları veya ortakları zararlandıran tasfiye memurları kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsil olarak mesul tutulurlar. Tasfiye memurları, tayin ve istihdam ettikleri kimselerin kanun, şirket mukavelesi veya iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlere aykırı hareketlerinden dolayı da Borçlar Kanununun 100 üncü maddesi hükmünce gerek üçüncü şahıslara gerekse ortaklara karşı müteselsil olarak mesuldürler. Bu davalar, davacının zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren iki yılda ve her halde zararı doğuran fiilden itibaren beş yılda müruruzamana uğrar. Şu kadar ki, zararı doğuran fiil bir suç teşkil ettiği ve Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun bir müruruzamana tabi olduğu takdirde tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.” hükmü düzenlenmiştir.
Eylemin Ceza Kanunu"nda suç sayılmış olup olmadığı, kural olarak hukuk hakimince belirlenecektir. Söz konusu hüküm, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için, sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Sonuçta; eylemin suç oluşturması durumunda o suç için öngörülen ceza zamanaşımı süresi hukuk yargılamasında da uygulanacaktır.
Davacı ... tarafından açılan asıl davaya konu takip dosyasındaki talepler nazara alındığında, bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, davalı tasfiye memurunca şirket yevmiye defterinde davacıya nakit olarak ödendiği gösterilen kayda ilişkin bir belge ibraz edilmediği, şirket aktifinde kayıtlı taşıtlar ve demirbaşların ilgili hesaplara virman açıklamasıyla taşıtlar ve demirbaşlar hesabının alacağına, kanunen kabul edilmeyen giderler hesabının borcuna yazıldığı, yani davalının davacı ...’a nakit ödeme yapmadığı, şirket aktifinde kayıtlı taşıt ve demirbaş tutarlarını kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına borç yazmak suretiyle şirket aktiflerini boşalttığı halde kasa hesabından ödeme yapılmış gibi gösterdiği; davacı ... tarafından açılan birleşen ... .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/88 Esas sayılı dosyasıyla görülen davaya konu takip dosyasındaki talepler nazara alındığında ise, bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, davalı tasfiye memurunun şirket defterlerinde davacıya nakit olarak ödendiği gösterilen kayda ilişkin bir belge ibraz edemediği, davacı tarafından faturaya dayalı mal satışı yapılarak parasının tahsil edildiğine dair kayda rağmen bu satışın davacı tarafından yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu edilen eylemlerin zikredildiği ... Cumhuriyet Başsavcılığının müştekisi ..., şüphelisi ... olan 04/03/2013 tarihli 2012/86917 soruşturma numaralı kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar incelendiğinde, tasfiye memurları kamu görevlisi olmadığı için zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından inceleme yapılmasının mümkün bulunmadığı belirtilirken, güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçları açısından yapılan incelemede ise zamanaşımı süresinin geçmiş bulunduğunun ifade edildiği anlaşılmakta olup, suç tarihleri olarak gösterilen 03/.../2001-18/07/2003 tarihlerinden itibaren soruşturma tarihine istinaden güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçları açısından zamanaşımının geçtiği belirlenmişse de davalının eylemlerinin bu suçlar açısından değerlendirilmesi yapılmamıştır.
Davalıya yüklenen eylem tarihleri itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK nın 345. ve devamı maddeleri ile aynı Kanunun 508. ve devamı maddeleri nazara alındığında, davalının dava konusu edilen eylemlerinin emniyeti suistimal ve sahtecilik suçlarına ilişkin bulunduğu, lehe kanun olduğu değerlendirilen 765 sayılı TCK.nın 102. maddesi uyarınca belirlenen zamanaşımı süresinin icra takip tarihleri ile davacı ... tarafından açılan asıl dava ve birleşen ... .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/88 Esas sayılı dava tarihleri nazara alındığında dolmadığı görülmektedir. Bu suretle, mahkemece 6762 sayılı ..."nın 224/ son maddesi nazara alınarak zamanaşımı def’inin reddi ile esasa girilip inceleme ve değerlendirme yapılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus nazara alınmaksızın yazılı şekilde asıl ve birleşen ... .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/88 Esas sayılı dosyasıyla görülen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
...-Bozma sebep ve şekline göre, asıl ve birleşen davada davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl ve birleşen davada davacı ... yararına BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.