16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4217 Karar No: 2020/406 Karar Tarihi: 20.01.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4217 Esas 2020/406 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Bölge Adliye Mahkemesince de onanan karara göre, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan TCK' nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK' nın 53, 58/9 yollaması ile 58/6, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyeti onanmıştır. Ancak, sanık hakkında uygulama maddesi olarak TCK’nın 58/9 maddesi yerine TCK’nın 58/6 maddesi gösterilerek mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanması kanuna aykırı bulunmuştur. Bu nedenle kararın bu kısmının çıkartılması ve onaylanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, mahkeme kararında kullanılan kanun maddeleri detaylı olarak açıklanmamıştır.
16. Ceza Dairesi 2019/4217 E. , 2020/406 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2018 tarih ve 2017/602 - 2018/529 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9 yollaması ile 58/6, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosya kapsamına göre sanık hakkında temel cezanın noksan tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün “delaletiyle 58/6. maddesi” kısmının çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.