Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8701 Esas 2016/5142 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Otobüs alım satımı yapmakta olan sanık ...’un katılan ...’a haricen satmış olduğu otobüsü devirde yaşanan sorunlardan dolayı geri aldığı, bu nedenle katılan ...’a, kendisine önceden peşinat olarak verilen paraya karşılık olmak üzere 30.07.2008 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli, ... Bankası Çamdibi/İZMİR şubesinden alınma çeki çalışanı diğer sanık ... vasıtasıyla verdiği, katılan ...’ın da borcundan ötürü bu çeki diğer katılan ...’e ciro ederek teslim ettiği, katılanın bahse konu çeki bankaya ibrazında ödemeden men talimatı sebebiyle kendisine ödeme yapılmadığı, sanık ...’un bahse konu çeki çalışanı olan sanık ... vasıtasıyla katılana gönderirken bir yandan da çekin keşide tarihi olarak gözüken aynı tarihte, 30.07.2008’de bankaya yazılı başvuru yaparak çekin rızası haricinde elinden çıkmış olduğundan bahisle ödeme yapılmaması talimatı verdiği ve böylece nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;
Sanığın katılan ...’a 25.000 TL bedelli çeki çalışanı vasıtasıyla göndererek otobüs"ü geri aldığı tarih olduğu anlaşılan 15.05.2008 tarihinin suç tarihi olduğu gözetilmeden karar başlığında suç tarihinin hatalı olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.
1- Sanık ... hakkında verilen beraat kararının temyizen incelenmesinde;
İşvereni olan sanık ...’un talimatı doğrultusunda katılana çeki ulaştırıp, katılandan otobüsü teslim almakla sınırlı eylemi bulunan sanık hakkında unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında verilen beraat kararının temyizen incelenmesinde;
Sanık ...’in mahkemede vermiş olduğu 25.02.2012 tarihli ifadesinde sanık ...’un piyasaya ve vergi dairesine yüklü miktarda borçlu olduğu için kendisini suçladığını, bahse konu çeki bizzat sanık ...’ın tanzim ettiğini ve katılana vermek üzere kendisine verdiğini ifade etmiş olması, sanığın aşamalarda çelişen beyanlarında ilk önce çekin rızası dışında elinden çıktığını ifade etmesi, ancak daha sonra mahkemeye sunmuş olduğu yazılı ifadesinde çeki bizzat gönderdiğini kabul etmesi karşısında; sanığın en baştan hacizli olduğunu bildiği otobüsü katılan ...’e elden 29.000 TL peşinat almak suretiyle teslim ettiği, bu teslimat sonrasında aracın devrini yapmayarak aracı geri almayı amaçladığı, devrin gerçekleşmemesi sebebiyle aracın geri alınması aşamasında da bizzat keşide ettiği veya ettirdiği çek ile ilgili olarak keşide tarihi olarak gözüken tarih ile aynı günde bankaya ödemeden men talimatı vermek suretiyle suç kastını açıkça ortaya koyduğu anlaşılmakla dosya kapsamındaki ticari sicil belgelerine göre tacir olduğu anlaşılan sanığın, TCK"nın 158/1-f-h maddeleri uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.