1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/10053 Karar No: 2013/13336 Karar Tarihi: 25.09.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/10053 Esas 2013/13336 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında davacının 51 parsel numaralı taşınmaz için elatmanın önlenmesi isteğini kabul etmiş ancak davacının malik olmadığı gerekçesiyle 52 parsel numaralı taşınmazın dava dışı bırakılmasına karar vermiştir. Dosya içeriği ve deliller incelendiğinde, her iki taşınmazın miktar ve sınırları belirlenmeden yıkım isteği ile ilgili bir karar verilemeyeceği belirtiliyor. Mahkemenin, yıkım konusunda karar vermek için Kadastro Mahkemesindeki davayı beklemesi gerektiği ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi ile birlikte 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesidir.
1. Hukuk Dairesi 2013/10053 E. , 2013/13336 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ZARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2013 NUMARASI : 2009/53-2013/34
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine, ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü; Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu 51 parsel yönünden dava tefrik edilmiş, 52 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davacının malik olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın yargılama sürerken kadastro çalışmaları sonucunda 51 parsel numarası ile davacı adına tespit gördüğü, 52 parselin de davalılar adına tespit gördüğü, bunun üzerine mahkemece elatmanın önlenmesi isteği bakımından Kadastro Mahkemesine devir kararı verildiği, yıkım isteğinin ise tefrik edilerek davaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de yıkım davasına Kadastro Mahkemesinde bakılamayacağından davaya devam olunması doğrudur. Ne var ki, davacı taraf 52 sayılı parsel bakımından bir istekte bulunmadığına göre, her iki taşınmazın miktar ve sınırları belirlenmeden yıkım isteği ile ilgili bir karar verilemeyeceğinden Kadastro Mahkemesindeki (2009/67 E.) davanın sonucu beklenerek yıkım konusunda karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. O halde, davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi