Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3276
Karar No: 2011/63
Karar Tarihi: ...01.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3276 Esas 2011/63 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davacının 102 ada 55 sayılı parselin tapu kaydının iptali, vekil edeni adına tescili ve gerçek değerinin tespiti ile tahsiline karar verilmesi isteğini reddetti. Mahkeme, tapunun resmi şekilde yapılmadığını ve on yıllık zamanaşımının dolduğunu gerekçe göstererek davanın reddine karar verdi. Ayrıca, davacının satış bedeline yönelik isteği de reddedildi çünkü geçersiz sözleşmeye dayalı taşınmaz alım satımlarında yalnızca harici satış senedinin bedelinin tahsil edilebileceği belirtildi. Kanun maddeleri ise şunlardır: Türk Medeni Kanunu’nun 706/.... maddesi, Borçlar Kanunu’nun 213 ve 194. maddeleri, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun ... ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89. maddeleri ve Kadastro Kanunu’nun ....maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2010/3276 E.  ,  2011/63 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak


    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının reddine dair...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen ....06.2006 gün ve .../101 sayılı hükmün ..."ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; 102 ada 55 sayılı parselin vekil edeni tarafından 02.07.1992 tarihinde satın alındığını, taşınmazda payı bulunan ... ...’ın ...-... yıl önce vefat ettiğini, satın alındığı tarihten itibaren taşınmazın vekil edeni tarafından tasarruf edildiğini, tüm girişimlere karşın tapuda devrin yapılmadığını açıklayarak tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde gerçek değerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik ....000.000.000.-TL’nin işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen ve davacı vekili tarafından davalılar ..., , ..., ve ...’e karşı... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2003/38 Esas sayılı dosya ile de tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500.000.000.-TL gerçek değerin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalılar, her iki dava bakımından on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, zamanaşımının oluştuğunu, davanın haksız yere açıldığını açıklamışlar ve davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, tapulu taşınmazların harici satış senediyle satılmasının mümkün olmadığını, işlemin resmi şekilde yapılması gerektiğini, on yıllık zamanaşımının başlangıç tarihinin taşınmazın satın alındığı 02.07.1992 tarihi olduğunu, dava tarihine kadar on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle gerçek satış bedelinin de istenilemeyeceğini gerekçe göstermek suretiyle kademeli olarak açılan her istek konusunda davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve harici satın alma hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/... ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun ....maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil ile olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki gerçek bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.
    Uyuşmazlık konusu 102 ada 55 sayılı parsel vergi kaydına dayalı olarak tarla niteliğiyle ........1989 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... kızı ... ..., ... çocukları..., ... ve ... adlarına ¼’er pay oranında ve paylı mülkiyet biçiminde tespit ve tescil edilmiş olup, kadastro tutanağının 03.09.1990 tarihinde kesinleşmesiyle adı geçenler adına tapu kaydı oluşmuştur. Davacı dosya arasında bulunan 02 Temmuz 1992 tarihli “Ön Anlaşma Senedidir” başlığını taşıyan harici satış senediyle sözü edilen parseli satın almıştır. Görüldüğü gibi satın alma tarihinde 102 ada 55 sayılı parsel tapuda kayıtlı bir taşınmaz olup, TMK.nun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun ... ve Noterlik Kanununun 60 ve 89.maddeleri gereğince satışı resmi şekilde yapılmadığından hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve alıcıya herhangi bir hak bahşetmez. TMK.nun 706/.... fıkrasında açıklanan şekil bir kanıtlanma şekli olmayıp bir geçerlilik koşuludur. Bu bakımdan tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Davacı vekilinin satış bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince: Kural olarak geçersiz sözleşmeye dayalı taşınmaz alım satımlarında herkes verdiğini geri alır. 07.06.1939 tarih 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı ... İçtihatı Birleştirme Kararı ile ....07.1940 tarih ve .../77 sayılı ... İçtihatı Birleştirme Kararı buna imkan tanımaktadır. Sözü edilen içtihatı birleştirme kararları uyarınca davacı ancak harici satış senedinde yer alan bedelin tahsiline karar verilmesini isteyebilir. Taşınmazın dava tarihindeki gerçek bedelinin tahsilini isteme olanağı bulunmamaktadır. Harici satış senedinde yer alan satış bedeli denkleştirici ... ilkesi gözönünde tutularak satış tarihinden dava tarihine kadar güncelleştirilmek suretiyle hüküm altına alınması olanaklıdır. Ne var ki, davacı vekili gerek esas dosyada ve gerekse birleştirilen dosyada açık bir biçimde taşınmazın dava tarihindeki gerçek değerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirtilen rakamların faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Az öncede açıklandığı gibi harici satış senedinde yer alan satış bedelinin güncelleştirilerek istenmesi yerine taşınmazın dava tarihindeki gerçek değerinin tespiti ile hüküm altına alınması yolundaki istek yerinde bulunmamaktadır. Çünkü tarafların iradeleri geçersiz sözleşmedeki değer üzerinde birleşmiştir. Yani geçersiz sözleşmelerin söz konusu olduğu durumlarda ancak satış bedeli güncelleştirilerek istenebileceğinden ve taşınmazın gerçek değeri istenemeyeceğinden mahkemece gösterilen gerekçeyle bu isteğin de reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı ...,... TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan ...,30 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına ....01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi