8. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3757 Karar No: 2019/5521 Karar Tarihi: 29.05.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3757 Esas 2019/5521 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2018/3757 E. , 2019/5521 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeni idarenin dava konusu 26 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının herhangi bir hakka dayanmaksızın dava konusu taşınmazı kullandığını açıklayarak, 20.353,00 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava dilekçesi ve keşif bildirimine ilişkin tebliğlerin usulüne uygun olmadığını, vekil edeninin dava konusu evde yaşamadığını, taşınmaz üzerindeki evin davacıya ait olmadığını, davacıya ait olmayan ev için ecrimisil talebinde bulunulamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 19.575 TL’nin davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, tapulu taşınmaza el atma nedeniyle ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkeme, tahkikatın bitiminden (HMK mad. 184) sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkarılacak davetiyede belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir (HMK mad. 186/1). Sözlü yargılamada mahkeme, tarafların son sözlerini sorar ve hükmünü verir (HMK mad. 186/2). Hakim, Türk Hukukunu re"sen uygular (HMK mad. 33). Mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun emredici düzenlemelerinin gereğini yerine getirmek zorundadır (HGK"nin 13.03.2013 tarihli ve 2013/802 Esas, 2013/347 Kararı). Davalı vekili tarafından, 13.11.2014 tarihli son duruşmaya mazeret dilekçesi gönderilmiş olup, Mahkemece mazeret hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği gibi, davalı taraf sözlü yargılamaya davet edilmeden hüküm tesis edilmiştir. Karar bu yönleriyle usul ve yasaya aykırı olup, bozulması gerekmiş bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları şimdilik incelenmesine gerek duyulmamıştır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.