Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2824
Karar No: 2016/14417
Karar Tarihi: 01.12.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/2824 Esas 2016/14417 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/2824 E.  ,  2016/14417 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında, ilamında belirtildiği şekilde, davacının davalı ... Alüminyum A.Ş."ye yönelik davasının reddine, diğer davalılara yönelik davasının kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 09.09.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda yaralanan sigortalıya yapılan tedavi masraflarından oluşan kurum zararının, 506 sayılı Kanun"un ilgili maddeleri uyarınca rücuan tahsilini talep etmiştir.
506 sayılı Kanunun 87. maddesinde, "aracı", 4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde ise, "asıl işveren-alt işveren" ilişkisinin tanımına yer verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, "aracı" olarak nitelenen üçüncü kişi, gerek mevzuatta, gerekse öğreti ve yargı kararlarında; alt işveren, taşeron, tali işveren, alt müteahhit, alt ısmarlanan vb. adlarla anılmaktadır.
Bunlardan; asıl işverenin yanında "taşeron" olarak adlandırılan başka işverenlerinde, işyerinden iş almaları ve kendi sigortalılarını çalıştırmaları ile, uygulama kazanmış olan "asıl işveren-alt işveren" ilişkisini Sosyal Sigortalar Kanunu açısından ele alan 506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmü, tıpkı mülga 1475 sayılı İş Kanununun l/son. 4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddelerinde olduğu gibi, aracının yanında asıl işvereni de sorumlu tutan bir içerik taşımaktadır.
506 sayılı Kanunun "üçüncü kişinin aracılığı" başlıklı 87. maddesi, "Sigortalılar üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işveren de sorumludur. Bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı denir." hükmünü içermektedir. Aracının asıl işverenden bir bölüm iş alması ve bu işte kendi adına sigortalı çalıştırması, aracı kavramının belirleyici özelliğini oluşturmaktadır.
Mahkemece, davalı ... Alüminyum A.Ş."ye kusur atfedilmemesi nedeniyle aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı ... Alüminyum A.Ş. ile diğer davalı ...- Koç Ltd. Şti. arasında yapılan 28.07.2003 tarihli Sözleşme ile, .......Alüminyum A.Ş."nin tüm fabrika sahası ile sosyal tesislerinin bulunduğu yerde, 1 yıl süreyle proseste çıkabilecek her türlü tesisat, izolasyon v.b. gibi tamir bakım işlerinin yapımı ......... Ltd. Şti."nce yüklenilmiş olup, söz konusu sözleşmenin kapsamı ve eki teknik şartname şartları (Madde 4.4. Yüklenici elemanları işe giriş ve çıkışlarda idareye ait saat kartına basacaklardır. Madde 4.5. Hangi arıza ve işin öncelikle yapılması gerektiği idare yetkililerince yükleniciye bildirilecek ve buna göre yapılacaktır. Madde 4.10. İşlerin yapılması ile ilgili idare yetkililerinin talimatlarına aynen uyulacaktır. Madde 4.21. Yüklenici elemanları, şirketimiz teknik elemanlarınca yeterlilik testine tabi tutulacaklardır. Mesleğinden yetersiz görünenler işe başlatılmayacaktır...) gereği, davalı şirketler arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi olduğu belirgindir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davalı ... Alüminyum A.Ş."nin, davaya konu iş kazasının meydana geldiği işyerinde asıl işveren olarak sorumlu olduğu dikkate alınarak, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişilerden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi