Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/8832 Esas 2009/11137 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/8832
Karar No: 2009/11137

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/8832 Esas 2009/11137 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2008/8832 E.  ,  2009/11137 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Aile Mahkemesi
    TARİHİ                  : 22.01.2008             
    NUMARASI        : Esas no: 2007/22      Karar no: 2008/3
       
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle toplanan delillere göre boşanmaya neden olaylarda başka bir kadınla yaşayan davacı-davalı kocanın daha ağır kusurlu olduğunun ve Türk Medeni Kanununun 166/2. madde koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen  bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu  tarafın, kusurlu   taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
    3- Türk Medeni Kanununun 174/2  maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş  olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat  isteyebileceğini  öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır yada eşit kusurlu   olmadığı, bu olayların   kişilik haklarına  saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır.  O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4  BK. 42,43,44,49)  dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
    4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.   5-Davalı tarafından 02.03.2005 tarihinde, daha önce hükmedilmiş olan nafakanın artırılmasına ilişkin dava açılmış, bu dava boşanma davasıyla birleştirilmiştir. Birleştirilen nafakanın artırılması davası hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 
    SONUÇ: Hükmün yukarıda 2,3,4 ve 5. bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere   oybirliğiyle karar verildi.  09.06.2009 (Salı)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.