13. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4340 Karar No: 2013/958 Karar Tarihi: 22.1.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/4340 Esas 2013/958 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2012/4340 E. , 2013/958 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı, 2006 yılında kredi çekerek bir araç satın almaya karar verdiğini, ancak kredi notu yeterli olmadığından o sırada üveybabası olan davalının kendisi için kredi çektiğini, kredinin tüm taksitlerini kendisinin ödediğini ve bu hususu kanıtlamak içinde davalıdan noterde düzenlenmiş taahhütname aldığını ancak daha sonra annesi ile davalının boşandığını ve davalının aracın mülkiyetini kendisi adına devretmediğini ileri sürerek aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitini istemiştir. Davalı, taahhütnamedeki imzayı kabul etmekle birlikte, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tespit davası açmakta hukuki yarar olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava mülkiyet tespitine ilişkin olup, davacı davalı tarafından çekilen taşıt kredisinin tüm taksitlerinin kendisi tarafından ödendiğini bu husustada noterde taahhütname düzenlediklerini buna rağmen davalının aracın mülkiyetini devretmediğini iddia etmiş, davalı ise taahhütnamedeki imzayı kabul etmekle birlikte davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki mülkiyeti geçiren taahhüt 2013/4340-958 geçerli olsada resmi şekli karşılamadığından ve taahhütnamede ceza-i şart öngörüldüğünden eda davası açılabilecek olup, tespit davası açmakta hukuki yarar olmadığından dava reddedilmiş isede taraflar arasındaki taahhütnamenin inanç sözleşmesi kapsamında verildiği gözetilip, davacının da alacağı tespit hükmüyle aracın tescili sağlanacağından ve bu nedenle de tespit davası açmakta hukuki yararının olduğunun kabul edilmesi gerektiği gözönüne alınarak deliller toplanıp hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.