16. Hukuk Dairesi 2014/4820 E. , 2014/4429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KOYULHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2013
NUMARASI : 2011/29-2013/145
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Y. Köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 96 parsel sayılı 5293,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2 hisse davalı Lisan Tercan, 1/2 hisse verasette iştirak şeklinde İ.İ. mirasçıları davacılar G. (İ.) Tercan ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar G. (İ.) Tercan ve müşterekleri, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tamamının miras bırakanları İbrahim İban"a ait olduğu iddiasıyla davalı adına olan 1/2 hissenin tapu kaydının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar Gülderen (İ.) Tercan ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalının taksim yapılmadığı savunmasına karşılık taksim iddiasını ispat ile yükümlü olan davacı tarafın bu olguyu ispat edemediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı taraf taşınmazın, insan ömrünü aşan süre ile nizasız ve aralıksız kendi zilyetliklerinde olduğunu, bu durumun da taksime karine oluşturduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise taşınmaz kök muris Salih oğlu İbrahim"den intikal olup taksim edilmediğini savunmuştur. Çekişmeli taşınmazın tarafların kök murisi Salih oğlu İbrahim"den kaldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, 1917 yılında ölümünden sonra muris İbrahim terekesinin geçerli bir şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmazın kime düştüğü ve kimin kullanımında olduğu, yönlerinde toplanmaktadır. Dinlenilen yerel bilirkişiler ve tanıklar, davalının "Morca" mevkindeki taşınmazı kullandığı, diğer mirasçılarında kullandıkları taşınmazlar olduğunu beyan ettikleri halde, mahkemece, muris Salih oğlu İbrahim terekesi tespit olunmamış, beyan edilen "Morca" mevkiindeki taşınmaz ile diğer mirasçıların kullanımında olan taşınnmazların ada- parsel numaraları tespit edilerek tutanakları getirtilmemiş, ne sebeple kimin adına tespit gördükleri, terekeye dahil olup olmadıkları belirlenmemiş, usulüne uygun taksim araştırması yapılmamıştır. Eksik araştırma ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; tarafların ortak miras bırakanı Salih oğlu İbrahim"in ölüm gününde terekesine dahil olan tüm taşınmaz mallar ile keşifte beyan olunan "Morca" mevkindeki taşınmaz ile diğer mirasçıların kullanımındaki taşınmazlar belirlenip, kadastro tutanaklarının örnekleri dosya içine getirtilerek dosya
tamamlandıktan sonra taşınmazların bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve önceki keşfe katılan yerel bilirkişi ve tanıkların katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, tarafların ortak miras bırakanından kaldığı ve davalının kullanımında olduğu beyan edilen "Morca" mevkindeki taşınmazın terekeye dahil olup olmadığı, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, taksimde eşitliğin zorunlu bulunmadığı ve uzun süreli kullanımın taksime karine teşkil ettiği göz önüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.