15. Ceza Dairesi 2014/22275 E. , 2017/10241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : a-TCK"nın 204/1, 62, 51,53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b-TCK"nın 158/1-f, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü
Sanığın, babası adına kayıtlı olan ... Süt Ürünleri isimli şirkette çalıştığı, müştekiye aldığı malzemeler karşılığında suça konu çeki verdiği, ödeme gününden önce ödemen men yasağı koydurulduğu, bu şekilde sanığın, suça konu çeki yetkisiz olarak imzalayarak resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın, fiilen babasının şirketinde çalıştığı, şirkete ait bütün iş ve işlemlerin suç tarihinden önce ve sonra sanık tarafından yürütüldüğü, buna göre sanığın, keşideci şirket yetkilisi olan babasının zımni rızası ile söz konusu çeki imzalayarak müştekiye verdiği, ayrıca, müştekinin, çekin şirket yetkilisi olmayan sanık tarafından imzalandığını gördüğü ve daha önce de sanıkla aynı mahiyette birçok alışveriş yaptığı, çek alıp mal verdiği, ayrıca, keşideci şirket yetkilisi olan sanığın babasının, bazı çeklerinin çalınması nedeniyle ödemeden men talimatı verdiği, sanığın, söz konusu talimatla bir ilgisinin bulunmadığı, çekin karşılıksız çıkması üzerine, sanık ve babası tarafından müştekiye senetler verildiği, müştekinin de çektiği krediler karşılığında senetleri teminat olarak bankaya ibraz ettiği, buna göre dolandırıcılık suçu açısından sanığın suç işleme kastının bulunmadığı, ödeme iradesini gösterdiği, müştekinin de sanığın yetkili olmadığını bildiği ve iradesinin sakatlanmadığı, resmi belgede sahtecilik suçu açısından da, sanığın, önceye dayalı muvafakat nedeniyle çeki imzaladığı anlaşılmakla her iki suçun yasal unsurlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığın 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hüküm açısından kabule göre de;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 Esas ve 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda mağdurun tazminat talebi olmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen sahtecilik suçundan ... herhangi bir maddi zararının bulunmadığı da gözetilerek kayden suç tarihinden önce sabıkasız olan ve sanık hakkında olumlu kanaaat oluştuğu gerekçesiyle cezası ertelenen sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı hususunun karar yerinde değerlendirilerek, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, zararın giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-5237 Sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 08/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.