19. Hukuk Dairesi 2018/2110 E. , 2020/893 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülmekte olan alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan fındık alım sözleşmesine istinaden 22 ton iç fındık alımı karşılığında 02.09.2015 tarihinde 187.000 USD bedeli davalı şirket hesabına havale edildiğini, davalıya ödenen meblağın 22 ton iç fındığa karşılık gelen miktardan fazla olduğunu, davacının daha sonra tekrar davalı firmadan 22 ton iç fındık sipariş edip ürünlerin bedeli olan 178.000 USD"yi davalı şirket hesabına yatırıldığını, davalı tarafından ürünlerin teslim edilmemesi sebebiyle karşılıklı görüşmeler sonucu 160.000 USD’nin taraflarına iade edildiğini, ancak bakiye kalan alacağın taraflarına iade edilmemesi sebebiyle davalıya gönderilen ihtarnameye olumsuz yanıt verildiğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca sözleşmenin feshi halinde tarafların sözleşmenin başında birbirlerinden aldıkları edimleri iade borçlarının doğduğunu belirterek sözleşmenin ihlal edilmesi sebebiyle haklı feshi ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanacak olan rapor neticesinde ıslah hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL"nin sözleşmenin feshedildiği tarihden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 02.11.2017 havale tarihli dilekçesi ile müddeabihi 59.129,28 TL’ye artırarak davayı ıslah etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme veya cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, iki şirketin dava dışı şirket ortaklarından ..."nın girişimleriyle ve tamamen ..."nın muhatap ve aracılığıyla bir iki sefer fındık ticareti yaptıklarını, dava dilekçesinde belirtildiği gibi davacı şirket ile fındık ticareti yapıldığını ve aralarındaki görüşmeler neticesinde son satıştan vazgeçilmesi üzerine davacı şirketin göndermiş bulunduğu paranın şirkete geri havale edildiğini, havale dışında bakiye kalan paranın ise davacı şirketin yetkilisi ..."ın bilgisi ve mail yoluyla talimatı doğrultusunda ..."ya bizzat havale edildiğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında iki adet sözleşme akdedildiği, davacı tarafın her iki sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirerek borcunu ifa ettiği, her sözleşmenin tarafları arasında hüküm ifade edeceği, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmesi gerektiği, davalı tarafın davacının temsilcisi konumunda olan ..."ya ödemede bulunduğunu savunmasına rağmen dosyada yer alan bilgi belgelerden ..."nın davacı tarafın temsilcisi olmadığının anlaşıldığını, bu sebeple davalının ödemeye ilişkin savunmasının mahkemece dikkate alınmadığını, TBK. 99"a göre konusu para olan borcun ülke parası ile ödeneceğini, ülke parası dışında başka bir para birimi ile ödeme yapılması kararlaştırılmışsa sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borcun ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödeneceği, davacı tarafından gönderilen Samsun 2.Noterliği"nin 18.08.2016 tarih 23955 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya 5 günlük süre verildiği, iade borcu hesaplanırken 5 günlük süre gözönüne alınarak 26.08.2016 tarihi temerrüt tarihi kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, taraflar arasında fındık alım satımına ilişkin iki adet sözleşme yapıldığı, ilk sözleşme uyarınca kararlaştırılan miktarda fındığın davalı tarafından davacıya gönderildiği ve bedelinin ödendiği, ikinci sözleşmeye konu fındıkların ise davacı tarafından bedelinin ödenmesine rağmen teslim edilmediği ve fındık bedeli olarak davalının hesabına yatırılan 177.980 USD"nin 160.000 USD’lik kısmının davacının hesabına iade edildiği, iş bu davada, davacının talebinin ilk sözleşme nedeniyle fazladan ödenen 2.184 USD ile, geçersiz kalan ikinci sözleşme nedeniyle iadesi gereken 177.980 USD"nin iade edilen 160.000 USD haricinde kalan 17.980 USD"nin tahsili olduğu, davalı savunmalarında fark bedelin davacı firmanın yetkili temsilcisi sıfatıyla hareket eden ... ’ya havale edildiğini, davacıya borçlu bulunmadıklarını belirtmiş ise de dosya içeriğinde adı geçen şahsın taraflar arasında alım satım işine aracılık yaptığı anlaşıldığı ancak davacı şirketin temsilcisi olduğunu kanıtlar nitelikte bilgi ve delil bulunmadığı, davacının da ..."ya yapılan bu ödemeyi kabul etmediğini açıkça beyan ettiğinin anlaşılması karşısında mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.