16. Hukuk Dairesi 2016/17889 E. , 2020/145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... parsel sayılı 233.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, köy halkı tarafından kadimden beri hayvan otlakiyesi ve mera olarak kullanıldığı belirtilerek, mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmış, ... ve arkadaşlarının itirazları kadastro komisyonu tarafından reddedilmiştir. Davacı ... , tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Ayrıca davacılar ..., ..., ..., ...,... tarafından, tapu kaydına dayanılarak ayrı ayrı açılan davalar, eldeki dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece 06.10.2016 tarihli ek karar ile temyiz isteğinin reddine karar verilmiş, bu kez iş bu ek karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen, temyiz talebinin reddine dair ek karar davacı vekiline 18.10.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup, bu ek karar davacılar vekilince 02.11.2016 tarihinde temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi uyarınca ile karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 432. maddesinde “Temyiz, kanuni süre geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz isteminin reddine karar verir ve Yargıtay"a gönderme için yatırılan parayı kullanarak ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararı tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebilir, temyiz edildiği ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya kararı veren mahkemece Yargıtay"a yollanır.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasa maddesi uyarınca temyizin reddine ilişkin kararların temyiz süresi, tebliğinden itibaren 7 gündür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 12.12.2012 tarih ve 2012/9-1170 Esas, 2012/1172 Karar sayılı ilamında, yasada öngörülen süreler ve bu sürelere uymamanın neticeleri belirtilmiş olup, söz konusu kararda 1086 sayılı HUMK ile 6100 sayılı HMK"da öngörülen sürelerin nitelikleri bakımından, taraflar için ve mahkemeler için konulmuş süreler olmak üzere ikiye ayrıldığı, sürelerin önemli bir kısmının, taraflar için konulmuş süreler olup tarafların, bu süreler içinde belli işlemleri yapabileceği veya yapmaları gerektiği, bu süre içinde yapılamayan işlemlerin tekrar yapılamayacağı ve süreyi kaçıran taraf aleyhine sonuç doğuracağı, taraflar için konulmuş sürelerin; kanunda belirtilen süreler ve hakim tarafından belirtilen süreler olmak üzere ikiye ayrıldığı, kanunda belirtilen sürelerin; kanun tarafından öngörülmüş (cevap süresi, temyiz süresi gibi) süreler olup, bu sürelerin kesin olduğu belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesine gelince; mahkemece, temyiz incelemesine konu temyiz talebinin reddine ilişkin kararda, temyiz süresi (7) gün olduğu halde (15) gün olarak gösterilmiş ve davacı vekili tarafından da kararda gösterilen 15 günlük süre içerisinde temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Üst paragrafta açıklandığı üzere temyiz talebinin reddi kararlarının temyiz süresi kanunla belirlenmiş olup, bu süre kesindir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 159. maddesi, halen yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın ise 90. maddesi uyarınca, kanunun tayin ettiği sürelerin hakim tarafından azaltılıp çoğaltılması mümkün değildir. Hal böyle olunca; hakimin kanunda belirlenen süreyi çoğaltmasına ilişkin tasarrufu sonuç ifade etmeyeceğinden, davacılar vekilinin temyiz isteminin açıklanan nedenlerle süre yönünden REDDİNE, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.