Esas No: 2018/904
Karar No: 2019/1783
Karar Tarihi: 19.03.2019
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2018/904 Esas 2019/1783 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mağdur ..."a yönelik yağma suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a-c-h, 31/2, 168/3. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis cezası, sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a-c-h, 168/3, 53. maddeleri uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve yoksunluğa; işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nin 116/4, 119/1-c, 31/2. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası, sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nin 116/4, 119/1-c, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve yoksunluğa ilişkin ... 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 05.10.2015 gün, 2015/163 Esas ve 2015/229 Karar sayılı hükmün sanık ... ve sanıklar savunmanları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi 27.04.2016 gün 2016/1880- 2016/3511 sayı ile;
“I-Sanıklar ... ve ... hakkında yağma suçu yönünden kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Sanık ..., hakkında, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2015 gün 2014/100029 Soruşturma ve 2015/192 sayılı kararıyla verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı için 5271 sayılı CMK"nin 171/4. maddesi uyarınca yerinde ihbarda bulunulması olanaklı kabul edilmiştir.
Sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a-c-h maddesi yanında aynı Yasanın 149/1-d maddesinden uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinin a, b, d ve e bentlerinde sayılan haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK"nin 53/3. fıkrası uyarınca TCK"nin 53/1-c bendinde belirtilen velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nin 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
2-İstihdam edilmesi ve bir engel bulunması halinde görevlendirilmesi gereken sosyal çalışma görevlilerinin, 18 yaşından küçük sanığın özelliklerini, toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve mahkemece yararlanılabilecek toplumsal kaynakların tanınmasını sağlamak üzere düzenleyeceği sosyal inceleme raporu nedeniyle, bilirkişiye ödenen ücretin Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümlerine aykırı biçimde yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık ... hakkında “TCK"nin 53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nin 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması ve sanık ... hakkında, “Yargılama giderlerine ilişkin” bölüm çıkartılarak yerine, “Bu dava nedeni ile, sanık ..."ın yargılama gideri olarak sarfına neden olduğu posta gideri 1,90 TL ve 8 adet davetiye gideri 63,00 TL olmak üzere toplam 64,90 TL mahkeme masrafının sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri
usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA" karar verilerek kesinleşmiştir.
Ancak;
II-Sanıklar ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden kurulan hükmün incelenmesinde:
1-Yağma suçunun iş yerinde işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nin 149/1-d maddesine göre suçun iş yerinde işlenmesi durumunun, yağma suçunun ağırlaştırıcı nedeni olarak öngörüldüğü ve yağma suçunun unsuru olduğu gözetilmeden, sanıklar hakkında ayrıca iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan da hüküm kurulması,
2-Kabule göre de ;
a- Suç tarihinde 18 yaşını doldurmayan sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan belirlenen kısa süreli (1 yıl) hapis cezasının, TCK"nin 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1.fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
b- Sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinin a, b, d ve e bentlerinde sayılan haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK"nin 53/3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendinde belirtilen velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan kendi altsoyu yönünden koşulu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nin 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,” şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.06.2016 gün 2016/166- 2016/178 sayılı kararı ile;
“Sanık ... ve..."ın suç tarihinde hırsızlık yapmak amacıyla müştekiye ait Tekel Shop 2 isimli Konak"ta bulunan işyerine
girmeye karar verdikleri, bu amaçla ..."ın elindeki tornavida ile işyerinin kepengini açması üzerine ikisinin birlikte işyerine girdikleri, yazar kasanın içinde bulunan yaklaşık 4.000 TL parayı aldıktan sonra işyerinde bulunan yaklaşık 7-8.000 TL değerindeki sigaraları bir karton kutuya doldurup bu işyerinden çıktıkları, bu sırada işyerindeki gürültüleri duyan ve bu işyerinin bulunduğu işhanının uzun süredir bekçiliğini yapan tanık ..."nın müştekinin işyeri civarında bir ses gelince oraya doğru yöneldiği ve bu sırada sanıkların müştekinin işyerinden ellerinde çaldıkları sigaraların bulunduğu kutuyla dışarı çıktıkları, sanıklar ile tanık bekçi ..."nın karşılaşmalarının hırsızlık sonrası ve müştekinin işyerinin dışında gerçekleştiği, olayın tekel bayinin bulunduğu hanın içerisinde veya müştekinin işyeri içerisinde gerçekleşmediği, hırsızlık eylemi tamamlandıktan sonra sanıklar işyeri dışına ve hanın dışına çıktıktan sonra tanık bekçi ... tarafından görüldükleri ve tanık ..."in sanıklara "Ne yapıyorsunuz bırakın elinizdekileri" diye söyleyince sanık ..."un elindeki bıçağı tanık ..."e doğru yönelterek yaklaşmamasını söylemesi üzerine tanık ..."in korkarak kendisine bir şey yapar düşüncesi ile sanığa ve ..."a engel olamadığı, sanık ve ..."ın bir taksiye binerek olay yerinden kaçtıkları, şikayetçinin bir kısım zararının yargılama sırasında sanık ..."un babası tarafından şikayetçiye ödenmek suretiyle giderildiği, şikayetçinin yargılama sırasında şikayetinden vazgeçerek sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakatı bulunduğunu beyan ettiği, böylelikle sanık ... ve ..."ın üzerlerine atılı geceleyin birden fazla kişi ile birlikte silahtan sayılan bıçakla yağma ve birden fazla kişi ile geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu işledikleri iddia, suça sürüklenen çocuk ve sanığın savunmaları, müştekinin beyanı, tanıkların anlatımları, kamera kayıtlarına ilişkin görüntüler, 30.01.2015 tarih, saat 14:00"de düzenlendiği belirtilen yakalama ve üst arama tutanağı, 30.01.2015 tarih, saat 02.00"de düzenlendiği belirtilen görgü ve tespit tutanağı, 04.02.2015 tarih, saat 16.30"da düzenlendiği belirtilen Tutanak başlıklı tutanak, 04.02.2014 tarih, saat 20.30"da düzenlendiği belirtilen Tutanak başlıklı tutanak, 04.02.2015 tarih, saat 23.50"de düzenlendiği belirtilen görüntü izleme ve teşhis tutanağı, ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 05.02.2015 tarih, 2015/1876 sayılı raporu, uzman psikolojik danışman ve pedagog ... tarafından düzenlenen 13.08.2015 tarihli sosyal inceleme raporu, ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesince ... ile ilgili olarak düzenlenen 3212 nolu sağlık kurulu raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmış olmakla mahkememizce 2015/163 Esas 2015/229 Karar sayılı 05/10/2015 tarihli karar ile ... ve sanık ..."un üzerlerine atılı suçları işlediği sabit görüldüğünden, geceleyin birden fazla kişiyle silahtan sayılan bıçakla yağma suçundan ..."ın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a-c-h, 31/2, 168/3. maddelerinin uygulanması sonucunda 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, birden fazla kişi ile geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nin 116/4, 119/1-c, 31/2 maddelerinin uygulanması sonucunda 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanık ..."un ise geceleyin birden fazla kişi ile silahtan sayılan bıçakla yağma suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a-c-h, 168/3. maddelerinin uygulanması sonucunda 8 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, birden fazla kişi ile geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nin 116/4, 119/1-c maddelerinin uygulanması sonucunda 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, ... hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının mağdurun şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle TCK"nin 73/4 ve CMK"nin 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmiş, kararın sanıklar tarafından yağma ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından verilen hükümler yönünden temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2016/1880 Esas 2016/3511 Karar sayılı 27/04/2016 tarihli kararıyla sanıklar hakkında yağma suçundan verilen kararın düzeltilerek onanmasına karar verildiği, işyeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden ise "... Yağma suçunun işyerinde işlendiği anlaşılması karşısında 5237 sayılı TCK"nin 149/1-d maddesine göre suçun işyerinde işlenmesi durumunun yağma suçunun ağırlaştırıcı nedeni olarak öngörüldüğü ve yağma suçunun unsuru olduğu gözetilmeden sanıklar hakkında ayrıca işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan da hüküm kurulması" bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, sanıkların tamamlanan yağma eyleminin müşteki ..."a ait işyerinden çalmış oldukları para ve sigaraları alıp bu işyerinden çıktıktan sonra işhanının ve işyerinin dışında hırsızlık tamamlandıktan sonra işhanının bekçisi olan ..."nın kendilerine engel olmak istemesi üzerine ona bıçak çekerek yaklaşmamasını söyleyerek işhanından ayrılmaları üzerine tamamlandığı, dolayısıyla yağma eyleminin işyerinde gerçekleşmediği ve sanıkların eyleminin hırsızlık suçundan yağma suçuna işyeri dışında dönüştüğü, tanık ..."in soruşturma ve yargılama aşamasındaki tüm anlatımlarının ve sanık ..."un tüm anlatımlarının bu yönde olduğu, bu hale göre sanıkların eyleminin nitelikli yağma suçu ile birlikte birden fazla kişi ile geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu da oluşturacağı, nitekim mahkememizin ilk uygulamasının da bu yönde olduğu, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin yukarıda belirtilen bozma gerekçesinin tanık ve sanık anlatımlarına ve dosyadaki maddi ve fiili duruma uygun düşmediği mahkememiz heyetince değerlendirilmiş ve bu gerekçelerle mahkememizin ilk hükmünde direnilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün sanıkların savunmanları tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "onama" istekli 07.11.2017 gün ve 2016/341370 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilen dosya;
5271 sayılı CMK"nin 307/3. Madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesi uyarınca; "Direnme kararları öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması” karşısında; yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun sübutunu kabul; oluş ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliğini tayin; cezayı azaltıcı hallerin usulüne uygun olarak tespit ile takdir kılan direnme kararı yerinde görüldüğünden,
"Dairemizin 27.04.2016 tarih ve 2016/1880 Esas, 2016/3511 karar sayılı bozma kararının" kaldırılmasına,
1- Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasını ödememesi halinde bu cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden “Ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine” ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.