1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/11027 Karar No: 2013/13256
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/11027 Esas 2013/13256 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesinden kaynaklanan gaiplik ve mal varlığının Hazine adına tescili istekleriyle ilgilidir. Yerel mahkeme, davanın çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar vermiştir. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu göz önüne alındığında, asıl görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu tartışmasızdır. İlgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla kayyıma yöneltilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Sonuç olarak, Hazine'nin temyiz itirazı kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382 ve 383. maddeleri, 3561 sayılı Yasa, 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi 2013/11027 E. , 2013/13256 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2012 NUMARASI : 2012/400-2012/261
Yanlar arasında görülen gaiplik, tescil davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 588. maddesinden kaynaklanan gaiplik ve mal varlığının Hazine adına tescili isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, Türk Medeni Kanunu"nun 588. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu gözetildiğinde, olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 382 ve 383. maddelerinin uygulama yeri bulunmadığı, bu hali ile aynı Kanunun 2. maddesi kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu tartışmasızdır. Diğer taraftan, kayyımın atanması ve kayyımın görev ve sorumluluklarıyla ilgili Türk Medeni Kanunu"ndaki hükümler ile 3561 sayılı Yasa hükümleri dikkate alındığında, ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla anılan davaların kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk vardır. Taraf teşkili kamu düzeniyle ilgisi bakımından temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında re"sen göz önünde tutulması gereken bir usül kuralıdır. Hal böyle olunca, öncelikle kayyımın davada yer alması sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması, sonrasında işin esasının incelenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hazine"nin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.