Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4901
Karar No: 2012/13384
Karar Tarihi: 28.12.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4901 Esas 2012/13384 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras bırakanın tapuda kayıtlı taşınmazlarında bulunan miras paylarını devretmediklerini iddia ederek davalılara ait miras paylarının iptali ve kendi paylarına kaydedilmesi için dava açmışlardır. Mahkeme, dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının davalılara ait paylarının iptali ile davacıların muris ve mirasçıları adına kaydedilmesine karar vermiştir. Ancak, davacıların temyiz dilekçesi üzerine Yargıtay, harici satış senetlerinin Nazife'nin payını da kapsamadığını belirterek yok hükmünde saymıştır. Miras paylarının devrine ilişkin senetlerde Nazife'nin imzası bulunmadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 743. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 613. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 4721 sayılı Kanun'la değiştirilen 678. maddesi
- Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi
8. Hukuk Dairesi         2012/4901 E.  ,  2012/13384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.01.2012 gün ve 288/14 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacılar vekili, tarafların ortak miras bırakanı ...’nin mirasçıları olduklarını, muris adına tapuda kayıtlı 181, 259, 274, 325, 455, 725, 735, 872, 886, 909, 697, 767, 507, 1074 ve 1083 sayılı parsellerde miras hakkı olarak oğlu ve mirasçısı ...’ye geçen miras paylarını vekil edenlerinin miras bırakanları ... ile ...’ye sattığını, mirasçıları tarafından herhangi bir devrin yapılmadığını, bu nedenle anılan parsellerde bulunan davalılara ait miras paylarının iptaliyle ½ payının ... mirasçıları adına, ½’sinin de ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
    Mahkemece, 181, 259, 274, 325, 455, 725, 735, 872, 886, 909, 697, 767, 507, 1074 ve 1083 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının davalılara ait paylarının iptali ile ½’şer oranında İlyas çocukları ... mirasçıları ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, paylaşım ve miras payının devri hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle murisin mirasçısı ve eşi Nazife’nin payınıda içinde bırakacak şekilde miras payının devrine ilişkin harici satışlar ve tespit dosyası kapsamı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.
    Davacılar dava dilekçesinde, ortak miras bırakan ... adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazlardaki miras paylarının mirasçısı ve davacıların miras bırakanlarının kardeşi ... tarafından 05.04.1976, 05.04.1968, 23.04.1966, 26.01.1965, 05.07.1976 ve 17.09.1967 tarihli miras payının devri senetleriyle davacıların miras bırakanları Sabri ve Mehmet’e devrettiğini açıklayarak Muharrem’in parsellerdeki miras paylarının iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında ortak miras bırakan adına tespit ve tescil edildiğini, murisin ölümüyle taşınmazların mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçılar arasında ¼ miras hakkı bulunan murisin eşi ...’nin de bulunduğunu, ...’nin muristen sonra öldüğünü, bu nedenle Nazife’nin payını devredildiğinin kabulüne olanak bulunmadığını, bundan ayrı davacıların muris hayattayken herhangi bir dava açmadıklarını, mahkemece de, bu yöne değinilmediğini,harici satış senetlerinin sadece dört adet taşınmaza ait bulunduğunu, mahkeme tarafından tüm parseller yönünden kabul kararı verildiğini açıklayarak yerel mahkemenin hükmünün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Dava dosyası içerisinde bulunan Bursa-Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.02.2008 tarih ve 2006/32 Esas, 2008/12 Karar sayılı, tapu iptali, tescil ve pay satışının tespiti dosyası üzerinde yapılan incelemede; davacıların aynı davalılara karşı açıklandığı şekilde dava açtıkları mahkemece, dava konusu yapılan 15 parsel bakımından kök muris İbrahim oğlu ... adına kayıtlı taşınmazlarda davalılar murisi ... oğlu ..."ye ait miras paylarının davacılar murisi İlyas oğlu Mehmet ve ...’ye satıldığının tespitine, tapu iptali ve tescil istemlerinin reddine karar verildiği ve bu kararın taraflarca temyiz edilmeyerek 15.04.2011 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
    Bu sefer yukarıda tarih ve sayısı verilen tespit dosyası kapsamı ile harici satış senetlerine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Kural olarak, eda davası açılması olanağı varken tespit davası açılamaz ilkesi geçerli ise de, mahkemece tespit kararının verildiği ve bu tespit kararında davalı olarak yer alan eldeki davanın davalıları tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği saptanmıştır. Bu nedenle harici satış senetlerinin kapsamının bu aşamada değerlendirme olanağı bulunmamaktadır.
    Ne var ki; ortak miras bırakan ... 09.06.1963 tarihinde ölmüş ve bu tarihten çok sonra 19.12.1976 tarihinde eşi ... vefat etmiştir. Dolayısıyla terekeden eşi Nazife’nin de miras payı bulunmaktadır. Harici satış senetlerinin yapıldığı tarihte Nazife’nin sağ olduğu görülmektedir. Söz konusu miras payının devrine ilişkin senetlerin düzenlendiği tarihlerde yürürlükte bulunan 743 sayılı TKM.nin 613.maddesinde; “ Bir kimsenin sağlığında mirasçılardan birinin diğer mirasçılar veya üçüncü bir şahıs ile o kimsenin mirası hakkında ve kendi iştirak ve muvafakatı olmaksızın yaptığı mukaveleler batıl ve hükümsüzdür. Böyle bir mukavele mucibince vuku bulan teslimat geri istenebilir” denilmektedir. Aynı hüküm 4721 sayılı TMK.nun 678.maddesinde yer almaktadır. Mirasçı Muharrem ile kardeşleri Sabri ve Mehmet arasında miras payının devrine ilişkin yukarıda tarihleri belirtilen senetler düzenlendiği sırada murisin eşi ... henüz hayatta olup, senetler üzerinde yapılan incelemede imzasının ya da parmak izinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu durum karşısında miras payının devri senetlerinin Muharrem, Sabri ve Mehmet’in anneleri Nazife’nin payını kapsadığının kabulüne olanak bulunmamaktadır. Bu tür sözleşmelerin geçerli olabilmesi için anılan kanun maddeleri gereğince Nazife’nin de imzasının yer almış olması gerekirdi. Özellikle kesinleşen tespit dosyası ile Muharrem’in babası İlyas’dan gelen miras paylarını davacıların miras bırakanları Sabri ve Mehmet’e devrettiğinin kabulü gerekmektedir.
    Mahkemece, miras payının devrine ilişkin senetlerde Nazife’nin imzası bulunmadığı bu nedenle senetlerin muristen Nazife’ye geçen taşınmazlardaki miras paylarını kapsamadığı gözetilerek sadece muristen Muharrem’e intikal eden miras payları bakımından veraset belgesindeki miras payı esas alınarak bir karar verilmesi gerekirken Nazife’nin payını da kapsar biçimde hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 148,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 28.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi