Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4231
Karar No: 2012/13383
Karar Tarihi: 28.12.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4231 Esas 2012/13383 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/4231 E.  ,  2012/13383 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri, birleşen dosya davacıları ... ve müşterekleri ile ..., müşterekleri, dahili davalılar ...ve müterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 20.05.2010 gün ve 19/415 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar ..., ... ve ... vekili dava dilekçesinde; 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/5 hissesini vekil edenlerinden Abdurrahman ve Yasin’in babası ... adına, 1/5 hissesini davalılardan ... adına, 2/5 hissesinin ise ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmazla ... ile ...’un bir ilgisinin bulunmadığını, Kadastro Mahkemesindeki davada, her iki davalının ölü olduğunun belirtildiğini, tapu kayıtlarının MK. nun 639/2 ve 766 sayılı Kadastro Kanununun 32/d maddesi gereğince, hükümsüz kaldığını, taşınmazın davacıların 50 yılı aşkın bir süreden beri zilyetlikleri altında bulunduğunu açıklayarak, taşınmazdaki davalılara ait hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile ¼ hissesinin davacı ... adına, ¼ hissesinin ... adına, ½ hissesinin ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen dosyanın davacıları vekili 19.07.2000 tarihli dava dilekçesinde; 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/5 hissesinin vekil edenlerinin murisi ..., 1/5 hissesinin ..., 1/5 hissesinin ... ve 2/5 hissesinin ise ... adına tespit edildiğini, dava konusu yerle kim olduğu anlaşılamayan davalıların bir ilgisinin bulunmadığını, bu kişilerin dava konusu yerdeki zilyetlik ve tasarruflarına rastlanmadığını, davalıların kim olduğu ve parselle ilgileri anlaşılamadığından tapu kaydının MK. nun 639/2 ve 766 sayılı Kanunun 32/d maddesi gereğince hukuki değerini yitirdiğini, taşınmaza ... mirasçıları ile, ... mirasçılarının zilyet olduğunu açıklayarak taşınmazdaki davalı hisselerinin tapu kayıtlarının iptali ile 3/5 payın yarısının
    Davalı ... ve ...vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
    Dahili davalılar ..., ..., ..., ..., .... davanın reddini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, “..davacılar ..., ... ile ... mirasçılarının davasının kabulüne, davaya konu Adıyaman ili, Merkez Eskisaray Mahallesi"nde kaim bulunan 128 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kayıt malikleri ... ... adına olan 1/5 ve ... adına olan 2/5 payına ilişkin tapu kaydının iptaline, iptaline karar verilen toplam 3/5 oranındaki payın yarısı olan 3/10 payın eşit hisselerle davacılar ... ve ... adına, geriye kalan 3/10 payı dosya içerisinde bulunan muris ...’e ait veraset ilamındaki payları oranında davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına tapuya tesciline, davacı ...’un davanın reddine…” karar verilmesi üzerine, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK.nun 713/2. fıkrasında açıklanan “..maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan..” ve “..maliki ölmüş..” hukuki sebebine dayalı olarak tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdikleri gerekçesiyle TMK. nun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle bir kısım davacıların davasının kabulüne karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 128 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 10.11.1981 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, Ağustos 1991 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydıyla 3/5 hissesi ... oğlu Ahmet, 6.3.1944 tarih ve 17 sıra numaralı tapu kaydı ile 1/5 hissesi Ahmet oğlu ... ve 1/5 hissesi 1965 tarih ve 55 sıra numarasında Uso oğlu ... adlarına kayıtlı bulunduğu, tapu kaydının taşınmaza uyduğu, ... oğlu Ahmet ile Ahmet oğlu ...’in ölümleriyle taşınmazdaki paylarının kanuni mirasçılarına kaldığı, mirasçılarının veraset senetlerini ibraz etmedikleri belirtilerek bu şahıslar adına tespit edilmiş, ... oğlu Ahmet ile Ahmet oğlu ...’in ölü olduğundan, kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesinin uygun olacağı kanaatiyle komisyona sunulmasına, denilmiş 17.02.1984 tarihinde verilen şerh ile taşınmazın 3/5 hissesinin ... oğlu Ahmet adına sehven yazıldığı, sonradan tapu kayıtları üzerinde yapılan tetkikte bu 3/5 hissenin, 1/5 hissesinin ekli tapunun Temmuz 1932 tarih 9 sıra nosunda ... oğlu Abdurrahman ve 2/5 hissesinin ise, yine ekli tapunun 29.4.1941 tarih 24 sıra nosunda Rezipli oğlu ... adlarında kaldığı, malik sütununun bu şekilde düzeltildiği, kadastro tutanağına şerh edilmiştir. Taşınmaz 24.06.1996 tarih ve 2418 yevmiye ile 1/5 hissesi Abuzer oğlu ..., 2/5 hissesi ..., 1/5 hissesi Ahmet oğlu ... ve 1/5 hissesi ise Ali oğlu ... adına hükmen tescil edilmiştir.
    Dosya arasında bulunan ...’un veraset ilamına göre, 11.01.1942 tarihinde vefatıyla geriye mirasçı olarak ...,....u bırakmıştır. Adıyaman Sulh Hukuk Mahkemesi"nden alınan 18.02.2004 tarih ve 561/89 sayılı veraset ilamına göre, Şeyh ...’nın 09.07.1972 tarihinde vefatıyla geriye mirasçı olarak ,,,,....ve müştereklerini bırakmıştır.
    Kayıt maliklerinden ... veraset ilamına göre, 09.07.1972 tarihinde vefat ettiğinden terekesi MKnun 701 ve 702. maddeleri gereğince, elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. Mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Zorunlu dava arkadaşlığında, tek bir dava söz konusu olduğu için, dava arkadaşlarının birlikte hareket etmesi gerekir. Ancak, tüm dava arkadaşlarının birlikte duruşmaya gelmesi ve yine birlikte işlem yapması davanın gecikmesine neden olduğundan duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşının yapmış olduğu usul işlemlerinin usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da geçerli olduğu kabul edilmiştir. Zorunlu dava arkadaşlarından ... hükmü temyiz ettiğinden, temyiz işleminin ... mirasçılarına da sirayet ettiğinin kabulü gerekir. Kayıt maliki ...’ın ölüm tarihi olan 09.07.1972 tarihinden, tespit tarihi olan 10.11.1981 tarihine kadar TMK. nun 713. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığı gibi, ... adına kadastro tespitinin yapılması ile asıl dosyanın davacılarının zilyetliği kesintiye uğradığından ve bu tarihten sonra zilyetlik süresinin yeniden başladığının kabulü gerektiğinden tespit tarihinden dava tarihi olan 09.03.1998 tarihine kadar da, bu süre dolmamıştır. Bu nedenle ... hissesi yönünden açılan asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Yukarıda açıklandığı gibi, kadastro tespiti tapu kayıtlarına göre yapıldığından ve veraset ilamına göre de, ...’ın 1972 yılında vefat ettiği tespit edildiğinden, ...’ın tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan kişi olarak nitelendirilmesi ve buna ait tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiğinin kabulü olanağı bulunmamaktadır. Tapu kütüğünden maliki kim olduğu anlaşılamayan ibaresi ile tamamen mevcut olmayan hayali bir kişinin isminin yazılı bulunması, tapuya esas alınan kayıt ve belgelerde ismine rastlanılmaması, açık olmaması ve müphem bulunması hallerinde ancak söz konusu olabilir. Kadastro beyannamelerine esas alınan tapu kayıtlarına ve mirasçılık belgesine göre ...’ın kim olduğunun açıkça anlaşıldığına, baba adı ve mirasçılarının kim olduğu dosya kapsamıyla sabit bulunduğuna göre, birleşen dosyanın davacılarının davasının da reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Her ne kadar, kayıt maliklerinden ... payı yönünden açılan dava temyize konu edilmemiş ise de, mahkemenin 20.05.2010 tarihli hükmünde, ... ile Şeyh ...’nın hisseleri toplamı olan 3/5 oranındaki hisse esas alınarak hüküm kurulduğundan mahkemece kayıt maliklerinden ...’un 2/5 payı, asıl davanın ve birleşen davanın davacılarının murislerinin veraset ilamlarındaki payları esas alınarak yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 17.15 TL peşin harcın istek halinde dahili davalı ..."ya iadesine 28.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi