6. Ceza Dairesi 2016/7118 E. , 2019/1781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet, Karar verilmesine yer olmadığına
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-) Sanık ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara karşı sanık savunmanının temyiz talebinin incelemesinde;
Sanık ... hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararların davayı esastan sonuçlandıran hüküm niteliğinde olmayıp, temyizi olanaklı bulunmadığından sanık savunmanının bu yöndeki temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-) Sanık ... hakkında yağma ve mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet kararlarına karşı sanık savunmanının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanık ... hakkında Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının TCK"nin 106/1-2. cümle, 142/1-1.b.1, 116/4, 151/1, 53 ve 54. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı, Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.11.2010 gün 2009/743 esas ve 2010/713 karar sayılı ilamı ile, hırsızlık suçundan 142/1-b, 53. maddesi uyarınca 2 yıl hapis, konut dokunulmazlığını bozma suçundan 116/1, 53. maddeleri uyarınca 6 ay hapis, tehdit suçundan 106/2-a maddesi uyarınca 2 yıl hapis ve mala zarar verme suçundan 151/1, 53. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin karara karşı sanığın temyiz talebinde bulunması üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03.04.2014 gün 2013/21454 esas ve 2014/9162 karar sayılı ilamı ile “Sanıkların evin kapısının asma kilidini kırarak eve girdikleri evin bakımı ile ilgilenen şikayetçi ..."ın kapıyı açık görünce eve girdiği, sanığın bıçak göstererek
bir adet kol saatini alarak evden kaçtığı şeklinde açıklanan eylemin yağma suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi ve bu suçla ilgili davaya bakma ve delilleri değerlendirme görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğundan eylemlerin bir bütün olarak değerlendirilmesi amacıyla, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeyerek yargılamaya devamla yazılı şekilde esasa ilişkin karar verilmesi” gerekçesi ile bozulduğu, Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.07.2014 gün 2014/220 esas ve 2014/362 karar sayılı ilamı ile sanığın eyleminin 148, 149. maddeleri kapsamında kaldığı belirtilerek görevsizlik kararı vermesi üzerine dosyayı ele alan Bodrum Ağır Ceza Mahkmesinin 19.12.2014 gün 2014/25 esas ve 2014/41 karar sayılı ilamı ile, sanığın eylemi bir bütün halinde TCK"nin 149/1-a, d ve 62. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis, mala zarar verme suçundan 151/1, 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hüküm kurulduktan sonra “ Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/11/2010 tarih, 2009/743 esas, 2010/713 karar sayılı kararının sanık ... tarafından temyiz edilmesi ve başkaca aleyhine temyiz bulunmaması nedeniyle sanığın usuli kazanılmış hakkı da dikkate alınarak sanık hakkında yağma ve mala zarar verme suçlarında hükmedilen toplam 8 yıl 7 ay 10 gün hapis cezasının Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/11/2010 tarih, 2009/743 esas, 2010/713 karar sayılı kararıyla hükmedilen neticeten 4 yıl 10 ay hapis cezasına indirilmesine ve indirilen bu ceza üzerinden infazının yapılmasına” şeklinde karar verilmiş ise de;
Konutun eklentisi sayılan bahçesinde silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilen eylemde; 18.06.2014 günü kabul edilen 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki düzenlemeye göre 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a-c maddelerinde düzenlenen yağma suçunun yanı sıra aynı Yasanın 116/1,119/1-c maddelerinde düzenlenen konut dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturduğu; 18.06.2014 günü kabul edilen 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonraki düzenlemeye göre ise konut dokunulmazlığını bozma suçunun yağma suçunun unsuru olması sebebiyle 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a-c-d maddelerinde düzenlenen yağma suçunu oluşturduğu gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında lehe olan Yasanın denetime olanak verecek şekilde karar yerinde gösterilmesi gerekirken bu kurala uymadan somut olayla ilgili TCK"nin 149/1-a ve d maddeleri uygulanarak temel cezanın alt sınırdan tayin edilmesi dikkate alındığında bu hususun sanık lehine olduğunun denetim sırasında anlaşıldığından ve sanığın adli sicil kayıtlarında yer alan, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.01.2005 gün 2004/298 Esas ve 2005/18 Karar sayılı kararına konu mahkumiyet hükmü esas alınarak hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı ise de, anılan hususlar sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkı gözetilerek sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik eyleminin, hırsızlık suçundan TCK"nin 142/1-b, 53. maddesi uyarınca 2 yıl hapis, konut dokunulmazlığını bozma suçundan TCK"nin 116/1, 53. maddeleri uyarınca 6 ay hapis, tehdit suçundan TCK"nin 106/2-a,53. maddesi uyarınca 2 yıl hapis ve mala zarar verme suçundan TCK"nin 151, 53. maddesi uyarınca 4 ay hapis cezası şeklinde kurulan bozma öncesi Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.11.2010 gün 2009/743 esas ve 2010/713 karar sayılı ilamında, hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, tehdit suçundan kurulan cezaların yağma suçu içerisinde yer aldığı, mala zarar verme suçunun ise bağımsız özelliğe sahip olduğu, bu bakımdan 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesinde sanığın kazanılmış hakkının hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, tehdit suçundan kurulan toplam 4 yıl 6 ay hapis cezası olduğu, mala zarar verme suçu bakımından ise bozmadan sonra kurulan 3 ay 10 gün hapis cezası belirlenmekle yeniden kazanılmış hak oluşturacağı gözetilmeden “Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/11/2010 tarih, 2009/743 esas, 2010/713 karar sayılı kararının sanık ... tarafından temyiz edilmesi ve başkaca aleyhine temyiz bulunmaması nedeniyle sanığın usuli kazanılmış hakkı da dikkate alınarak sanık hakkında yağma ve mala zarar verme suçlarında hükmedilen toplam 8 yıl 7 ay 10 gün hapis cezasının Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/11/2010 tarih, 2009/743 esas, 2010/713 karar sayılı kararıyla hükmedilen neticeten 4 yıl 10 ay hapis cezasına indirilmesine ve indirilen bu ceza üzerinden infazının yapılmasına,” denilmek suretiyle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesinde belirtilen sanığın kazanılmış hakkı kavramına yanlış anlam verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, “Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/11/2010 tarih, 2009/743 esas, 2010/713 karar sayılı kararının sanık ... tarafından temyiz edilmesi ve başkaca aleyhine temyiz bulunmaması nedeniyle sanığın usuli kazanılmış hakkı da dikkate alınarak sanık hakkında yağma ve mala zarar verme suçlarından hükmedilen toplam 8 yıl 7 ay 10 gün hapis cezasının Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/11/2010 tarih, 2009/743 esas, 2010/713 karar sayılı kararıyla hükmedilen neticeten 4 yıl 10 ay hapis cezasına indirilmesine ve
indirilen bu ceza üzerinden infazının yapılmasına,” cümlesi çıkartılarak yerine mala zarar verme suçu bakımından 3 ay 10 gün; yağma eylemi nedeniyle kurulan hüküm fıkrasına “5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek sanık hakkında sonuçta hükmolunan özgürlüğü bağlayıcı cezanın 4 yıl 6 aya indirilmesine ve anılan suçlar bakımından infazının bu şekilde yapılmasına” cümlesinin eklenmesine, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.