22. Hukuk Dairesi 2016/26974 E. , 2016/25633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı iş yerinde 04.07.2006 tarihinde sekreter olarak hizmet akdi ile asgari ücretten işe başladığını, iki yıl sigortasının yapılmadığını, daha sonra SSK müfettişlerinin davalı iş yerine gelmesi üzerine sigortasını başlattıklarını, kendisini işten çıkarmak için baskı yaptıklarını, 03.12.2015 tarihinde rahatsızlığından dolayı raporlu iken iş akdini fesih ettiklerini beyan ederek işe iadesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının verilen görevleri hakkıyla yerine getirmediği için görevine son verildiğini, davacının psikolojik sorunları olduğundan dolayı müvekkili şirkete gelen ve telefonla arayan kişilere karşı davranış bozukluğundan, gelen kişilerin şikayetleri ve tepkileri üzerine işten çıkarıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı iş verenin iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanun"un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
4857 sayılı Kanun"un “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25. maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması şartı aranmaz.
Somut olayda; davacının, 04.07.2006 ile 03.12.2015 tarihleri arasında davalı iş yerinde sekreter olarak çalıştığı, davalı işverence, verilen görevleri yerine getirmediği, şirkete gelen ve telefonla arayan kişilere karşı davranışlarından dolayı şikayetlere sebep olduğundan bahisle işten çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamına göre davalı işverenin sözleşmeyi geçerli nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Davacının feshe konu davranışları geçerli nedenle fesih kapamında değerlendirilmiş ise de geçerli nedenle fesih için gerekli olan usulüne uygun yazılı fesih bildiminin bulunmaması nedeniyle geçerli bir fesihten söz etmek mümkün değildir. Davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığına dair gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının işe iadesine,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak beş aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalı tarafından davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 21.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.