Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6112 Esas 2016/8774 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6112
Karar No: 2016/8774
Karar Tarihi: 11.10.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6112 Esas 2016/8774 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/6112 E.  ,  2016/8774 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı, davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkiline sigortalı bulunan .... plakalı aracın 10/06/2013 tarihinde yoldaki rögar kapağına çarptıktan sonra maddi hasarlı trafik kazası geçirerek pert olduğunu, davalı belediyenin kazada %50 kusuru bulunduğunu, müvekkilinin 12/08/2013 tarihinde sigortalısına tazminat ödediğini, sovtaj gelirinden sonra kalan 11.500,00.TL tutarındaki maddi hasarın 5.750,00.TL sinden davalının sorumlu olduğunu belirterek 5.750,00.TL nin ödeme tarihi olan 12/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu hizmet kusurundan kaynaklandığından görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, müvekkilinin görev alanına ana arterlerin girdiğini, kazanın ise ana arterde meydana gelmediğini bu nedenle müvekkilinin husumeti bulunmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, kazanın dikkatsiz araç kullanımından kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

    Mahkemece, davanın kabulü ile, 5.750,00.TL tazminatın 12/08/2013 tarihinden itibaren değişken oranda yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Davaya konu olayda, yoldan yüksek seviyede bulunan rögar kapağı nedeniyle kazanın meydana geldiği iddiası ile davalı aleyhine husumet yöneltilmiştir.
    ...

    Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur.
    Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
    O halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak açılan bu davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadğından HUMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesine gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
    2-Bozma sebebine ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.