Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6406
Karar No: 2010/19171
Karar Tarihi: 13.07.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/6406 Esas 2010/19171 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/6406 E.  ,  2010/19171 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/12/2009
    NUMARASI : 2008/562-2009/1360

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Çeke dayalı olarak başlatılan  kambiyo takibine karşı, borçlu vekili icra mahkemesine gelerek dayanak çeklerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia ederek imzaya itiraz etmiştir.
    Alacaklı vekili ise cevabında, borçlunun oğlu Cengiz Bozok"a noterlikçe düzenlenen vekaletnameye istinaden çek düzenleme yetkisi verdiğini, takip dayanağı çeklerin de Cengiz Bozok tarafından düzenlenmiş olduğunu beyan etmiştir. Bahsi geçen  Adana 6.Noterliğince düzenlenmiş 07.04.2004 tarih ve 05422 yevmiye nolu vekaletnamenin onaylı bir örneği ilgili noterlikten celbedilmiştir. Söz konusu vekaletname ile takip borçlusu Kuddüs Bozok tarafından Cengiz Bozok"a çek düzenleneme yetkisinin verilmiş olduğu görülmektedir. Ancak bu kez, borçlu tarafından aynı noterliğin aynı tarih ve yevmiye numaralı vekaletname fotokopisi dosyaya ibraz edilerek, çek düzenleme yetkisini içeren vekaletnamenin sahte olduğu, kendilerinin dosyaya ibraz ettikleri vekaletnamenin gerçek olduğu iddia edilmiş ve sahtecilikten yaptıkları suç duyurusunun Adana C.Başsavcılığı"nın 2007/48110 sayılı dosyasından soruşturmasının devam ettiği söylenmiştir. İcra mahkemesince ise, dosyaya celbedilen Adana 6.Noterliğince düzenlenmiş olan 07.04.2004 tarih ve 05422 yevmiye nolu vekaletnameye göre borçlu adına çek düzenleme yetkisinin Cengiz Bozok"a verildiği, bu vekaletin ortadan kaldırıldığı ve alacaklı tarafa bildirildiğinin kanıtlanamadığından bahisle itirazın reddine ve borçlu aleyhine tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Borçlar Kanunu"nun 388. maddesi uyarınca borçlunun kendini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini verdiğinin anlaşılması halinde, vekil tarafından imzalanan çekler ve senetler yönünden borçlu asıl sorumlu olur. 
    Somut olayda, Adana 6. Noterliğince aynı tarih ve aynı yevmiye numara altında iki adet vekaletname düzenlendiği görülmüştür. Noterlikçe bu yevmiye namarası altında müstakil bir işleme ilişkin olarak düzenleme yapılabileceği iki ayrı işlemin iki ayrı vekaletnamede düzenlenmesi mümkün olup tek yevmiye numarası altında iki ayrı işlemin düzenlenmesi mümkün değildir. Bu durumda tek yevmiye numarası altında düzenlenen  iki vekaletnameden hangisinin geçerli olacağı  bir yargılama sonucunda anlaşılabilecektir. Olayımızda borçlu Kuddis Bozok sahte olarak düzenlenen ve kambiyo senedi düzenleme yetkisi verildiği belirtilen vekaletnamenin sahteliğini iddia ederek Adana C.Başsavcılığının 2007/48110 E.sayılı şikayetinde bulunmuştur. Bu durumda mahkemece işin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin kabulüne ve takibin iptaline karar vermek gerekirken aksine düşünceyle istemin reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  13.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    KARAR NO : 2010/19171 

    MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/12/2009
    NUMARASI : 2008/562-2009/1360


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Çeke dayalı olarak başlatılan  kambiyo takibine karşı, borçlu vekili icra mahkemesine gelerek dayanak çeklerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia ederek imzaya itiraz etmiştir.
    Alacaklı vekili ise cevabında, borçlunun oğlu Cengiz Bozok"a noterlikçe düzenlenen vekaletnameye istinaden çek düzenleme yetkisi verdiğini, takip dayanağı çeklerin de Cengiz Bozok tarafından düzenlenmiş olduğunu beyan etmiştir. Bahsi geçen  Adana 6.Noterliğince düzenlenmiş 07.04.2004 tarih ve 05422 yevmiye nolu vekaletnamenin onaylı bir örneği ilgili noterlikten celbedilmiştir. Söz konusu vekaletname ile takip borçlusu Kuddüs Bozok tarafından Cengiz Bozok"a çek düzenleneme yetkisinin verilmiş olduğu görülmektedir. Ancak bu kez, borçlu tarafından aynı noterliğin aynı tarih ve yevmiye numaralı vekaletname fotokopisi dosyaya ibraz edilerek, çek düzenleme yetkisini içeren vekaletnamenin sahte olduğu, kendilerinin dosyaya ibraz ettikleri vekaletnamenin gerçek olduğu iddia edilmiş ve sahtecilikten yaptıkları suç duyurusunun Adana C.Başsavcılığı"nın 2007/48110 sayılı dosyasından soruşturmasının devam ettiği söylenmiştir. İcra mahkemesince ise, dosyaya celbedilen Adana 6.Noterliğince düzenlenmiş olan 07.04.2004 tarih ve 05422 yevmiye nolu vekaletnameye göre borçlu adına çek düzenleme yetkisinin Cengiz Bozok"a verildiği, bu vekaletin ortadan kaldırıldığı ve alacaklı tarafa bildirildiğinin kanıtlanamadığından bahisle itirazın reddine ve borçlu aleyhine tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Borçlar Kanunu"nun 388. maddesi uyarınca borçlunun kendini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini verdiğinin anlaşılması halinde, vekil tarafından imzalanan çekler ve senetler yönünden borçlu asıl sorumlu olur. 
    Somut olayda, Adana 6. Noterliğince aynı tarih ve aynı yevmiye numara altında iki adet vekaletname düzenlendiği görülmüştür. Noterlikçe bu yevmiye namarası altında müstakil bir işleme ilişkin olarak düzenleme yapılabileceği iki ayrı işlemin iki ayrı vekaletnamede düzenlenmesi mümkün olup tek yevmiye numarası altında iki ayrı işlemin düzenlenmesi mümkün değildir. Bu durumda tek yevmiye numarası altında düzenlenen  iki vekaletnameden hangisinin geçerli olacağı  bir yargılama sonucunda anlaşılabilecektir. Olayımızda borçlu Kuddis Bozok sahte olarak düzenlenen ve kambiyo senedi düzenleme yetkisi verildiği belirtilen vekaletnamenin sahteliğini iddia ederek Adana C.Başsavcılığının 2007/48110 E.sayılı şikayetinde bulunmuştur. Bu durumda mahkemece işin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin kabulüne ve takibin iptaline karar vermek gerekirken aksine düşünceyle istemin reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  13.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi