Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6392 Esas 2016/8766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6392
Karar No: 2016/8766
Karar Tarihi: 11.10.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6392 Esas 2016/8766 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/6392 E.  ,  2016/8766 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacı şirket bünyesinde kasko sigortalı olan ... plakalı aracın 04/07/2012 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaptığını, kazanın oluşmasında yolun bakım, onarım ve sorumluluğunu yüklenen davalı Kurumun gerekli işaret ve önleyici levha gibi tedbirleri almadığından dolayı 8/8 kusurlu olduğunu, kaza sonrası müvekkili şirketin sigortalı araç hasarı için 4.592,00 TL ödediğini belirterek 4.592,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davalının hizmet kusuru varsa davanın görev yönünden reddi gerektiğini, kazanın meydana geldiği alandaki çalışmanın müvekkili tarafından yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 4.592,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK"nın 1472 (6762 sayılı TTK"nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet verdiği iddia olunan davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir.
    Somut olayda, dosya kapsamına göre idari yargı ile adli yargı (Asliye Hukuk Mahkemesi) arasında yargı yolu uyuşmazlığı çıkmış ve Uyuşmazlık Mahkemesinin 05.05.2014 tarih, 2014/549 esas 2014/582 karar sayılı kararı ile adli yargının görevli olduğu yönünde karar verilmiştir. Bu halde,

    ...

    adli yargının görevli olduğu hususu uyuşmazlık konusu değildir. Öte yandan; davacı, sigorta şirketi olup, davalı ise yolun bakım ve onarımından sorumlu olduğu ve yol üzerindeki sulama kanalı ile ilgili gerekli dikkat ve özeni göstermediği için kaskolu aracın hasara uğramasına neden olduğu iddia edilen kamu tüzel kişisidir. Davacının sigortalısının ve davalının tacir olmamasına göre, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.3.1944 tarih ... sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ... olup, halefi olduğu sigortalısı gerçek kişidir ve uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte iken, yazılı olduğu şekilde davanın esasına girilmek suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.