Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/277
Karar No: 2020/7679
Karar Tarihi: 24.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/277 Esas 2020/7679 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 330 parsel sayılı taşınmazın kadastro dışı tutulmasından sonra 472 parsel sayılı taşınmazda yanlış tescil edilen 100 dönümlük kısmın iptal edilmesi ve 330 parsel sayılı taşınmaza tescili talebiyle tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Ancak, mahkeme 472 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri mera olarak kullanıldığını ve mülkiyet edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Davacıların temyiz itirazlarının bir kısmı reddedilmekle birlikte, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında Kadastro Kanunu'nun 12. maddesi gereğince on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle hükmün gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesi: Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süreleri hakkında düzenlemeler içermektedir. Maddede, ilan süresi geçtikten sonra dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitlerin kesinleşeceği belirtilmektedir. Ayrıca, bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanak
14. Hukuk Dairesi         2017/277 E.  ,  2020/7679 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar ... Köyü ... mevkisinde, bulunan 330 parsel sayılı taşınmazın kadastro düzenlemesi sonucu 101500,00 m2 olan alanın 2.1917,06 olarak değiştirilerek 472 parsel sayılı taşınmaza kayıt edildiğini, hatalı tescil edilen yaklaşık 100 dönümlük kısmın 472 parsel sayılı taşınmazdan iptali ile 330 parsel sayılı taşınmaza tescilini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Kahta Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/11/2011 tarihli 2011/144 Esas-2011/2003 sayılı Kararı ile davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 24/09/2012 tarih ve 2012/2653 Esas-2012/6953 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Kahta Sulh Hukuk Mahkemesince 19/02/2014 tarih ve 2013/7 Esas-2014/25 sayılı Kararıyla davacının .... ilçesi, ... Köyü 409 ve 330 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yüzölçümü düzeltilmesine yönelik taleplerin reddine, 472 parsel sayılı taşınmaza yönelik mülkiyet iddiaları açısından görevsizlik kararı verildiği, kararın temyiz edilmemesi üzerine 08/05/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece 472 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri mera olarak kullanıldığı, zilyetlik veyahut başka bir tasarrufla mülkiyet edilemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre bir kısım davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
    2)3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre” başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında; “30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.” 3. fıkrasında ise; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda; dava konusu ... Köyü 472 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın kadimden beri mera olarak ... Köyü sakinlerinin zilyet ve tasarruflarında bulunması ve bu amaçla kullanılması nedeni ile mera vasfı ile ... Köyü orta malı olarak sınıflandırılmasının yapıldığı, kadastro tutanağının 06/05/1980 tarihinde kesinleşerek kamu orta malları siciline tescil edildiği eldeki davanın ise 17.02.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasında sözü edilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmakta olup bu hususun mahkemece de re’sen gözetilmesi gerekir.
    Bu durumda mahkemece, davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken, yukarıda açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de; davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK’nun 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.11.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.Başkan








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi