Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1054
Karar No: 2020/7678
Karar Tarihi: 24.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1054 Esas 2020/7678 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davacının önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davasını incelemiştir. Davacı, hissedarı olduğu taşınmazda davalı tarafından satın alınan hissenin önalım hakkı nedeniyle iptal edilmesini ve kendi adına tapuya tescil edilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacının temyiz başvurusu üzerine Yargıtay incelemesi yapılmıştır.
Yargıtay, mahkemece kesin süre verilirken, yapılacak iş veya işlemlerin belirli olarak gösterilmesi, yeterli ve makul bir sürenin belirlenmesi ve sürenin kesin olduğunun tarafın bilgisi dahilinde açıklanması gerektiğini belirtmiştir.
Somut olayda, mahkemece verilen kesin süreye ilişkin ara kararda depo edilmesi gereken önalım bedeli toplamının açıkça belirtilmediği ve usulüne uygun şekilde kesin sürenin verilmediği için kararın bozulması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Mahkeme kararının ayrıntılı bir şekilde açıklanması için Yargıtay, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun sürelerin belirlenmesi ve kesin süre hükümlerine yer verilmesini istemiştir.
14. Hukuk Dairesi         2017/1054 E.  ,  2020/7678 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08/06/2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının 43249 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, davalı tarafından 03.01.2014 tarihinde satın alınan hissenin davacıya ait önalım hakkı nedeniyle iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun;
    a) “Sürelerin belirlenmesi” kenar başlıklı 90. maddesinde; “(1) Süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez.
    (2) Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.”,
    b) “Kesin süre” kenar başlıklı 94. maddesinde; “(1) Kanunun belirlediği süreler kesindir.
    (2) Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir.
    Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.  
    (3) Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.”, hükümlerine yer verilmiştir.
    Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine kanun izin vermemektedir. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
    1)Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
    2)Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
    3)Yapılacak iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
    4)Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
    Somut olaya gelince; mahkemece 14.04.2016 tarihli duruşmada davacı vekiline tapudaki satış bedeli ile alıcıya düşen harç ve masrafları toplamından oluşan şufa bedelini Vakıflar Bankası Adliye şubesinde açılacak 1 ay vadeli hesaba depo etmek üzere iki hafta kesin süre verilmesine, verilen kesin süreye uyulmadığı takdirde davanın kesin süreye riayetsizlik nedeniyle reddine karar verileceğinin ihtar edilmiştir. Mahkemenin kesin süreye ilişkin 14.04.2016 tarihli ara kararında, depo edilmesi gereken önalım bedeli toplam olarak açıkça belirtilmediğinden, usulüne uygun olarak verilmiş bir kesin süreye ilişkin ara kararının varlığından ve bunun gereğinin yerine getirilmediğinden bahsedilemeyeceği için bu nedenle davanın reddi doğru görülmemiştir.
    Mahkemece, davacı tarafa usulüne uygun şekilde süre verilerek önalım bedelini depo edilmesi halinde yargılamaya devam edilmesi ve işin esasına yönelik karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi