Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7712
Karar No: 2019/5870
Karar Tarihi: 13.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/7712 Esas 2019/5870 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/7712 E.  ,  2019/5870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı ... Koop. Apartmanında kapıcı - kaloriferci olarak çalıştığını, ailesi ile birlikte apartman yöneticisine fiziki ve sözlü saldırıda bulunduğu gerekçesi ile iş akdine son verildiğini, ancak fesih nedeninin gerçekte bu olmayıp, tazminat ve alacaklarının ödenmemesi için davalı tarafından bu sebebin kurgulandığını, SGK kayıtlarında 31.05.2012 tarihinde müvekkilinin haberi olmadan çıkışının bildirildiğini, buna rağmen arada geçen sürede sigortasız olarak çalıştırılmaya devam ettirildiğini, akabinde 07.08.2012 tarihinde çıkışına karar verildiğini, davalının fesih iddialarının doğru olduğu kabul edilse bile SGK üzerinden iş akdinin feshi tarihinden sonra çalıştırılmaya devam ettirilmesinin davalının feshe konu olaya rıza gösterdiği anlamına geldiğini, bu nedenle önceki fesih iradesinin geçersiz olduğunu, alacaklarının ödenmediğini belirterek ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının apartman yöneticisine, aile fertleri ile birlikte fiziki ve sözlü saldırıda bulunduğundan İş Kanunu gereğince iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, ceza dosyasındaki delillerden ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı işverene karşı müessir fiilde bulunduğunun sabit olduğu, bu durumun da işverene haklı nedenle fesih imkanı sağladığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine diğer taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve gerekçeli temyiz dilekçesinin davalı tarafından süresinde verilmemiş olmasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığı ve feshin 4857 sayılı Kanun"un 26. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği noktasında toplanmaktadır.
    İşçi veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan 4857 İş Kanunu’nun 26. maddesinde, fesih nedeninin öğrenildiği tarih ile olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere, iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden olan olayın diğer tarafça öğrenilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak belirlenmiştir.
    Altı iş günlük süre işçi ya da işverenin haklı feshe neden olan olayı öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Olayı öğrenme günü hesaba katılmaksızın, takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer.
    İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlar. Bu konuda müfettiş soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi süreyi başlatmaz. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturur. Bir yıllık süre ise her durumda olayın gerçekleştiği günden başlar.
    4857 sayılı Kanun’un 26. maddesinde öngörülen altı iş günlük ve bir yıllık süreler ayrı ayrı hak düşürücü niteliktedir. Bir başka anlatımla fesih hakkının öğrenmeden itibaren altı iş günü ve olayın gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içinde kullanılması şarttır. Sürelerden birinin dahi geçmiş olması, haklı fesih imkanını ortadan kaldırır. Hak düşürücü sürenin niteliğinden dolayı taraflar ileri sürmese dahi, hakim resen dikkate almak zorundadır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacının iş akdine 07.08.2012 tarihli fesih bildirimi ile apartman yöneticisine aile fertleri ile birlikte fiziki ve sözü saldırıda bulunduğundan son verilmiştir. Mahkemece davacının ceza dosyasına atıf yapılarak davalı işverene karşı müessir fiilde bulunduğu sabit olduğundan işverenin haklı nedenle iş akdine son verdiği kabul edilmiş ise de, dinlenen tanık beyanlarına göre feshe konu olayın Ramazan ayının birinci günü gerçekleştiği, buna göre 2012 yılında Ramazan ayının ilk gününün 20 Temmuz olduğu, apartman karar defterine göre olayın 20.07.2012 tarihinde gerçekleştiğinin anlaşıldığı ve yine ceza dosyasında da suç tarihinin 20.07.2012 tarihi olduğu görülmekle eylem tarihinin 20.07.2012 olduğu, ancak yaklaşık 17 gün sonra 07.08.2012 tarihinde akdin haklı sebep iddiasıyla feshedildiği anlaşılmıştır. Buna göre yukarıda anlatılan 6 iş günlük süre şartı somut olayda gerçekleşmediğinden yapılan feshin haklı değil artık geçerli sebebe dayandığının kabul edilmesi ve buna göre davacının geçerli fesih nedeni ile kıdem ile ihbar tazminatlarına hak kazandığının kabulü gerekirken, yazılı şekilde taleplerin reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgililere iadesine, 13.03.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi