Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/11162 Esas 2021/8059 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11162
Karar No: 2021/8059
Karar Tarihi: 17.11.2021

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/11162 Esas 2021/8059 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen taksirle yaralama davasında sanık 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmış ve hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Ancak sanık denetim süreci içinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu işlemiş ve mahkum olmuştur. Bu nedenle önceki hüküm açıklanmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı sonucunda basit yargılama usulünde yapılan değişiklikler geri yürütülemez, ancak CMK'nın 251. maddesi gereği ceza dörtte bir oranında indirilir. TCK'nın 7. maddesi ve CMK'nın 251. maddesi uygulanarak sanık lehine sonuç doğuracak şekilde yeniden değerlendirme yapılması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: CMK'nın 231/11., 251. ve 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesi, TCK'nın 7., 53., 62. ve 89/1 maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2019/11162 E.  ,  2021/8059 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile; TCK"nın 89/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet.

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda,TCK"nın 89/1, 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Salihli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/10/2013 tarihli ve 2013/160 esas, 2013/999 karar sayılı kararının 22/11/2013 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 02/12/2014 tarihinde TCK"nın 179/3-2. maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 15/04/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2015 tarihli ve 2015/331 Esas, 2015/435 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 89. maddesinin 1-2-3. fıkralarında düzenlenen ""taksirle yaralama"" suçuna ilişkin olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde gerçekleşecek olan taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun"un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas-2021/4 Karar sayılı iptal kararları ile ""...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış..."" ibarelerinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasa"ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle;
    Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 17/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.