Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9111
Karar No: 2012/13325
Karar Tarihi: 27.12.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/9111 Esas 2012/13325 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararın konusu, davalının bir takibi iptal etme talebinin reddi ve yapılandırma evrakları incelendiğinde, takibe konu ilamda karar altına alınan asıl alacağın yapılandırma kapsamında kalmadığı sonucuna varılmasıdır. Mahkeme, yapılandırma kapsamında olmayan miktar için takibin iptaline hükmedilemeyeceğine karar vererek davanın reddine hükmetmiştir. Ancak kararı temyiz eden borçlu vekili, 6111 sayılı Yasanın 17/9-ç bendindeki düzenleme hakkında açıklama yapmış ve bu düzenlemenin vekalet ücreti ve mahkeme masrafları taksit tutarını birlikte ödemeleri şartıyla ilgili olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, dosyada bulunan alacaklının borçluya bildirim yazısında bu durum açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararında yapılan yanlışa karşı borçlu vekilinin temyiz itirazı kısmen kabul edilerek karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 6111 sayılı Yasa'nın 17/9-ç ve 26. maddeleri, İİK'nun 366. maddesi, 6100 sayılı HMK'nun geçici üçüncü maddesi, ve 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2012/9111 E.  ,  2012/13325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İcra Takibine İtiraz

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:


    KARAR

    Borçlu vekili şikayetinde; her ne kadar Alanya İş Mahkemesi"nin 2010/208 Esas sayılı ilamına dayanılarak takip başlatılmış ise de, alacaklı Kurum ile 6111 sayılı Yasa kapsamında borç vadelendirilmiş, alacaklı kurumca mehil verilmiş olup borcun itfa edileceğini ve alacaklı tarafla yapılan protokole göre de gecikme faizi tutarının da fazla olduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Yapılan yargılama sonucunda Mahkemece “Davacı ile davalı arasında yapılan yapılandırmaya esas teşkil eden 6111 sayılı Yasanın 17/9-ç bendinde, haklarında hukuki işlem devam eden işletmelerin, bu fıkra üzerinden yararlanarak borçlarını ödemek istemeleri halinde bu iradelerini başvuru dilekçelerinde belirtmeleri ve idarenin talep ettiği alacak tutarını kabul etmeleri, hukuki işleme ilişkin mahkeme ve icra masrafları ve vekalet ücreti taksit tutarını birlikte ödemeleri şarttır.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Davacının yapılandırdığı borç için mahkeme kararı ile vekalet ücretine ve mahkeme marsaflarına hükmedilmiş olup, karar da temyiz edilmediğinden, bu kalem alacakların kesinleştiği vekalet ücreti ve mahkeme masrafları ödenmeden yapılandırmanın gerçekleşmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak Mahkemenin gerekçesinde yer verilen 6111 sayılı Yasanın, 17/9 (ç) bendi aynı Yasa maddesini (a) bendinde tanımlanan 12.04.1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun kapsamında, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından 31.12.2010 tarihinden önce kullandırılan ve bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce uygunsuzluğu tespit edilmiş olan veya 31.12.2010 tarihi itibariyle geri ödemeleri ihlal edilmiş desteklerden kaynaklanan borçların yapılandırılması için getirilen bir düzenlemedir.
    Oysa aynı Yasanın 26.maddesi “İşverenlerin ve üçüncü şahısların, 5510 sayılı Kanunun 14., 21., 23., 39. ve 76.maddeleri, 506 sayılı Kanunun Mülga 10. 26., 27. ve 28. maddeleri, 1479 sayılı Kanunun Mülga 63.maddesi ve 5434 sayılı Kanunun Mülga 129. maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malüllük, adi malüllük ve ölüm halleri ile genel sağlık sigortasına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçları ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından bu kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Takibe dayanak ilam konusu da iş kazası sonucu ödenen tazminatın geri alınmasıyla ilgili olup 17/9-ç maddesi kapsamında değil, bu bent kapsamında kalmaktadır. Anılan bentte ise 17/9-ç maddesindeki gibi Mahkeme ve icra masrafları ve vekalet ücreti taksit tutarını birlikte ödemeleri şartı yer almamaktadır.
    Ayrıca, dosya içerisinde mevcut alacaklı SGK.nun 28.06.2011 tarihli borçluya bildirim yazısında da not kısmında açıkça “dava ve icra vekalet ücretleriyle yargılama giderleri ve icra masraflarının yapılandırma kapsamı dışında olup ayrıca tahsil edileceği” bildirilmiştir. Bu durumda yapılandırmanın mahkeme ve icra masrafları ve vekalet ücreti taksit tutarının birlikte ödenmeleri şartına bağlı olduğu kabul edilemez.
    Sonuç olarak yapılandırma evrakları incelendiğinde, takibe konu ilamda karar altına alınan 18.276,86 TL asıl alacak taksitlere bölünmüş olup, vadesi gelmiş taksitlerin de ödenmediğine dair bir iddia bulunmamaktadır. Bu durumda, icra emrinde yazılı 18.276,86 TL asıl alacak, 6111 sayılı yapılandırma kapsamında kaldığından bu miktar için takip yapılması yerinde değildir. Sözü edilen miktar için takibin iptali diğer alacak kalemleri ( vekalet ücreti ve mahkeme masrafı ) için takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi isabetsizdir.
    Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun geçici üçüncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK.nun m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi