Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18611
Karar No: 2015/26069
Karar Tarihi: 17.09.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/18611 Esas 2015/26069 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/18611 E.  ,  2015/26069 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının davalı işyerinde rutin bir şekilde çalışırken insan kaynakları müdürünün davacıyı odasına çağırdığını, kendisiyle yollarını ayırmak istediklerini, eğer istifa dilekçesi verirse tazminat ve diğer haklarını ödeyeceklerini, aksi halde işsizlik maaşı da alamayacak şekilde iş akdini feshedeceklerini söylediklerini, hiçbir surette bu teklifi kabul etmeyen davacının istifa dilekçesi de vermeyeceğini bildirmesi üzerine iş akdinin feshedildiğinin kendisine söylendiğini, iş akdinin herhangi bir neden belirtilmeden feshedildiğini, aslında sendikal örgütlenme ve ... Sendikası"na üye olunmasından dolayı iş akdinin feshedildiğini, çalıştığı süre içinde davacının işveren ve işveren vekilleri ile hiçbir sorunu olmadığını, işini en iyi şekilde yaptığını, çalışma arkadaşları ile ilişkilerinin iyi olduğunu, ... Sendikası"nın 2012 yılının Mayıs-Haziran aylarından itibaren davalı işverenlikte örgütlenme faaliyetlerinde bulunduğunu, işverenin de örgütlenmeyi kırmak ve gerekli çoğunluğa ulaşılmasına engel olmak için her türlü yola başvurduğunu, işçilerin sendikadan istifaya zorlandığını, işçilerden zorla ... "den alınan e-devlet şifrelerinin istendiğini ve e-devlet sitesi üzerinden sendikadan istifalarının gerçekleştirildiğini, tüm bu baskılara boyun eğmediği için davacının iş akdinin feshedildiğini belirterek, davacının iş akdinin feshinin haksız ve geçersiz olduğunun tespitine ve davacının işe iadesine, işe iade kararına rağmen davacının bir ay içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gerekli tazminat miktarının 1 yıllık ücret olarak tespitine, kararın kesinleşmesine kadar olan dönem için 4 dört aylık ücret ve diğer hakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; müvekkili şirketin kuruluşundan bu yana çalışanların temsil edilme ve örgütlenme haklarını tamamen kendi özgür iradeleri ile kullanmaları için gereken huzurlu ve özgür ortamı sağlama çabası içinde olduğunu, sendikal örgütlenmenin engellenme çabası içinde olunduğunun belirtildiğini, ancak müvekkili şirkette Tek Gıda İş Sendikası"na bağlı 584 işçi bulunduğunu, engelleme çalışması yapılması halinde bu sayıya ulaşma imkanının olamayacağını, Tek Gıda İş Sendikası"nın şirket çalışanlarının güvenini kazanamadığını ve bu başarısızlıktan dolayı gerekli çoğunluğu sağlayamadığını, bu başarısızlık karşısında müvekkili şirketi suçlama yoluna gittiklerini, müvekkili şirket hakkında asılsız haberler yaparak boykot başlattıklarını, sendika tarafından şirketin ticari itibarını zedeleyecek beyanlarda bulunulduğunu, davacının iş akdinin çalışma arkadaşlarına “buradan memnun değiim, inşallah burası batar, böyle işin allah belasını versin buraya niye geldiniz, Sütaş’a güvenilir mi” demiş olması ve müvekkili şirket ürünlerini tüketmeme ve müvekkili şirket ürünlerini boykot etme yönündeki eylemleri desteklemesi nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, feshin haklı nedene dayandığını, davacının e-devlet kapısı üzerinden sendikaya üye olduğunu, bu nedenle davacının sendika üyesi olup olmadığının müvekkili şirket tarafından bilinemeyeceğini, feshin sendikal nedene dayanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; davacının davranışının, sosyal paylaşım sitesinde sendikal faaliyet olarak yapılan Sütaş ürünlerinin tüketilmemesi yönündeki boykotuna ilişkin bir yazıyı beğenmekten ibaret olduğu, bu davranışın tek başına sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil etmeyeceği, davacının iş saatleri dışında sosyal paylaşım sitesinde yaptığı beğenme eyleminin haklı ve geçerli fesih gerekçesi oluşturmayacağı, davalı işyerinde çalışanların işvereni eleştirme ve üretilen ürünleri tüketmeme şeklindeki davranışlarının sadakat yükümlülüklerine ve özen borcuna aykırılık teşkil etmeyeceği, tanık beyanlarına ve daha önce iş akitleri feshedilip dava açan işçilerin dava dosyalarındaki bilgilere göre işveren tarafından sendikalı olduğu öğrenilerek işçilerin öncelikle sendika üyeliğinden istifa etmelerinin istenildiği, istifa etmeyenlere baskı yapılarak istifa etmeye zorlandıkları istifa etmeyenlerin ise iş sözleşmelerinin değişik nedenlerle feshedildiği bu nedenle feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı Yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    İşçinin davranışlarına dayanan fesih, her şeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.
    İşçinin yükümlülüklerinin kapsamı bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile yasal düzenlemelerde belirlenmiştir. İşçinin kusurlu olarak (kasten veya ihmalle) sebebiyet verdiği sözleşme ihlalleri, sözleşmenin feshi açısından önem kazanır. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır.
    İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
    İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür.
    Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralından çıkarılmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar(Dairemizin 28.04.2008 gün ve 2007/34009 Esas, 2008/10347 Karar sayılı ilamı).
    Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi 18.07.2014 tarihinde çalışma arkadaşlarına “buradan memnun değilim, inşallah burası batar, böyle işin Allah belasını versin. Buraya niye geldiniz? ... ’a güvenilir mi?” şeklinde hakarette bulunduğu gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II maddesi uyarınca feshedilmiştir.
    Her ne kadar mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmişse de, davacı hakkında bir işçinin davacının kendisine buradan çıkacağını, böyle işyerinin Allah belasını versin, inşallah batar dediğini, kendisinin Niğde’den geldiğini söyleyince davacının Sütaş’a güvenip gurbete mi gelinir, doğru düzgün para vermiyorlar zaten şeklinde sözler söylediği konusunda ifade verdiği, davacının konuyla ilgili savunmasının istendiği, davacının ...’tan memnun olmadığını işten ayrılacağını söylediğini ancak Allah belasını versin demediğini, zaten tazminatını alıp ayrılmak için dilekçesini yazdığını suçlamayı kabul etmediği yönündeki savunması değerlendirildiğinde davalı ile davacı arasındaki güven ilişkisinin bozulduğu, davalı işverenin davacıyla çalışma ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceği bu nedenle feshin geçerli nedene dayandığı, sendikal neden açısından hükme gerekçe oluşturulan daha önceki fesihlerin iki yıl öncesine ilişkin olduğu, işyerinde halen çalışmaya devam eden sendikalı işçilerin bulunduğu, ayrıca davalının davacının somut davranışı üzerine iş sözleşmesini feshettiği gözetildiğinde sendikal nedenin kanıtlanmadığı ve feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM :
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 360.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    Kesin olarak 17.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi